İstanbul Ticaret Borsası

               

  • BAŞKAN'DAN
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

    Ekim
    2021
    30 Ağustos Zaferi, tarımsal üretimimiz için neden önemlidir?

    Türk Milleti, savaşçı bir millet olmanın yanı sıra iktisadi açıdan büyük ve yol açıcı yenilikçiliklerin de sahibidir. Orta Asya’dan Dumlupınar’a uzanan süreçte ortaya konulan her zaferin ya ardında ya da sonrasında mutlaka büyük bir ekonomik hamlenin izlerini görmek mümkündür. Bu tespit bazılarına bir hamaset söylemi gibi gelebilir. Böyle düşünenlere cevap vermek yerine “damarlarımızda dolaşan” yenilikçi ruhu tekrar hatırlayıp harekete geçirmek adına birkaç örnek vermek isterim:

    En büyük destanlarımızdan biri olan Ergenekon Destanı da böyledir. Bildiğiniz gibi Oğuz soyundan İl Han’ın ordusu yenilip geriye birkaç kişi kalınca sığındıkları yüksek dağlarla çevrili vadide uzun yıllar yaşadılar. Sayıları yıllar içinde arttı, vadiye sığmaz oldular, ancak geldikleri geçidi unutmuşlardı. Etrafları dağlarla çevriliydi, demirci ustası demirden dağı eritip bir geçit açmayı önerdi. Büyük bir ateş yakıp onlarca körükle körüklediler, demiri erittiler. Oğuzlar, böylece tekrar eski yurtlarına döndüler. Bu sadece bir destan değildir, aynı zamanda Türklerin yenilikçi girişimciliğinin de, mucitliğinin de en büyük örneğidir. Türklerin o dönemin en ileri demir teknolojisini keşfettiklerinin; demiri eritmeyi, ona şekil vermeyi, demirden savaş aletlerinin yanı sıra tarımsal aletler yapmayı bildiklerinin; demiri eritme bilgisine ve ustalığına sahip olduklarının da destanıdır. O yüzden bu destan, aynı zamanda bir ekonomik başarının ve mucitliğin de destanı olarak hafızalara kazınmalıdır.

    İkinci örnek ise 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’dir. Birinci Dünya Savaşı  sonrasında vatanımızın birçok bölgesine işgalci düşman askerleri geldi. Anadolu’yu ise Yunan ordusu işgal etti. Hem işgalleri boyunca, hem de Sakarya ve Dumlupınar’da öldürücü tokadımızı yiyip geri çekilirlerken, ne varsa yakıp yok ettiler. Yok ettikleri arasında tarım alanları en başta geliyordu. Çünkü köylülerimizin evleriyle birlikte tarlalarını da yakıyor, tarım aletlerini gasp ediyor, hayvanlarına el koyuyorlardı. Çoğu yaşlı ve kadınlardan oluşan köylülerimiz ise, can korkularından evlerini terk edip düşmanın ulaşamayacağı ormanlarda yaşamaya başlamıştı. 30 Ağustos 1922 Başkumandanlık Meydan Muharebesi ile düşman kesin bir yenilgiye uğratıldığında Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin talimatıyla çeşitli kurumlar vasıtasıyla bu insanlar, evlerine yerleştirilip topraklarına sahip çıkmaya ikna edildi. Bununla da yetinilmedi, daha savaş devam ederken, düşmandan temizlenen her bölgedeki çiftçiye, ücretsiz tohumluk ile hayvanları için yemlik zahire dağıtıldı. Anadolu’da uzun savaş yıllarına rağmen geniş çaplı bir kıtlık çekilmemişse bu öngörülü stratejik yaklaşım sayesinde oldu. Daha savaş nihayete ermeden ekilebilir hiçbir tarımsal alanın boş kalmaması için ne gerekiyorsa yapıldı, Anadolu’nun tarım alanlarının yeniden yeşermesi, kısa zaman için de eski günlere dönülmesi sağlandı. O yüzden bizim askeri zaferlerimizin tek sonucu yoktur. Her zaferimiz, ekonomik yeniliği de beraberinde getirmiştir.

    Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde girdiğimiz 21. yüzyılın ilk çeyreği de böyledir. Onun teşviki ve yol açmasıyla genlerimizdeki girişimci ruh tekrar hareketlenmiştir. O yüzden ‘Tarım sektörüne yapılan yatırımlar olmasaydı pandemi günlerinde ne yapardık?’ konusunu iyi sorgulamalı, savunma sanayiinde yerli üretim ve teknolojiyle elde ettiğimiz başarı kadar tarım sektöründeki girişimci başarılarımızı da hakkettiği şekilde görmeliyiz.

     

İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?