İstanbul Ticaret Borsası

               

  • BAŞKAN'DAN
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

    Mart
    2023
    Asrın Felaketi

    “Bir şarkı gibisin dünya! Çoğu zaman hüzün makamında…” diyen Kahramanmaraşlı şair Erdem Beyazıt’ın işaret  ettiği “hüznü”, iliklerimize kadar hissettiğimiz günleri yaşıyoruz milletçe. 6 Şubat’ta art arda gelen ve 11 ilimizle birlikte hepimizin yüreklerini sarsan depremlerde 46 binden fazla canımızı kaybettik. Yüz binden fazla kardeşimiz yaralandı, milyonlarca insanımız evsiz, eşsiz, evlatsız ya da ailesiz kaldı.

     

    Hiçbirimiz daha önce, etki alanı ve sonuçları bu kadar büyük bir felaket yaşamamıştık. Hiçbirimiz “asrın felaketi” diye nitelendirilecek afet karşısında insanın çaresizliğini bu kadar hissetmemiştik. Ve hiçbirimiz, hüzün adını bu kadar yakıştırmamıştık yaşadığımız günlere…

     

    Ama hiçbirimiz de son yıllarda bu kadar “bir ve beraber” olduğumuz günler yaşamadık. Kars’tan Edirne’ye, Rize’den Muğla’ya, Bursa’dan Erzurum’a kadar Türkiye bir yardım ve dayanışma seli olup deprem bölgesine aktı. Depremin ilk saatlerinden itibaren Milletimiz, hiçbir çağrıya gerek kalmadan devletiyle birlik içinde soluğu Malatya’da, Kahramanmaraş’ta, Hatay’da, Gaziantep’te, Adıyaman’da, velhasıl depremin vurduğu her ilimizde, her ilçemizde, her köyümüzde aldı. Enkazları nefesiyle ısıttı, kurtarma çalışmaları için tüm imkanlarını seferber etti; büyük bir milletin mensubu olduğunu gösterdi. Tarih boyunca nice felaketleri nasıl büyük bir fedakârlık ve birlik içinde geride bıraktığımız bir kez daha hatırlattı. Devletimiz de tüm kurumlarıyla, tüm yetkilileriyle, askeriyle, polisiyle, öğretmeniyle, madencisiyle orada vatandaşının yanında oldu. Milletimiz ve devletimiz; hiçbir siyasi rantçıya, hiçbir deprem fırsatçısına, hiçbir art niyetli dış güç ve yerli işbirlikçisine fırsat vermeden “asrın felaketinde asrın dayanışmasını” ortaya koydu. Hünkâr Hacı Bektaş’ın ifadesiyle “bir olduk, iri olduk, diri olduk”, insanımız için yeni bir umut güneşini doğurduk.

     

    İstanbul Ticaret Borsası olarak da tüm üyelerimizle beraber deprem bölgesiyle tam bir dayanışma içine girdik. Maddî ve manevî tüm imkanlarımızı bölge halkımız için seferber ettik. Daha ilk gün Borsamızın kahraman ve vefakâr çalışanlarından oluşan bir kurtarma ekibimiz kurtarma çalışmalarında yerini aldı. Gıda ticaretiyle uğraşan üyelerimiz, Halil İbrahim cömertliğiyle deprem bölgesine gıda malzemeleri yağdırdı. Yine Meclis Üyemiz Abdullah Çerman’ın önderliğinde İskenderun’da bir sahra fırını kurup depremzedelere ekmek dağıttık. Özetle İstanbul Valimizin, AFAD’ımızın, TOBB Başkanımızın ve ilgili bakanlarımızın koordinasyon ve talepleri doğrultusunda deprem bölgesinin hangi köşesinde, neye ihtiyaç varsa, ihtiyaç olduğu an oralara ulaştırdık. Şimdi de çadırda kalan insanlarımızın daha rahat ve güvenli yerlerde kalmaları için konteyner köyler kuruyoruz. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, depremin yaraları sarılıncaya kadar, depremzedeler kalıcı konutlarına yerleşinceye kadar, bölge halkımız “tamam” deyinceye kadar yardımlarımız sürecek.

     

    Biz yardımlarımızı devam ettirirken, bölgede de hayatın normale girmesi gerektiğinin farkındayız. Bunun için konteyner kentlerin fabrikalara ya da organize sanayi bölgelerine yakın güvenli yerlerde kurulması gerektiğini, böylece üretimin durmasıyla bölgede yeni bir felaketin daha oluşmasına izin verilmemesinin lüzumuna inanıyoruz. Bölge iş dünyasından ve halkımızdan gelen talepler de bu yönde…

     

    Bölgede işleyen her çark, ekilen her toprak umutlarımızın yeniden filizlenmesini sağlayacak. Yeter ki biz deprem bölgesinde yaşadığımız gerçeğini unutmadan yaşamayı öğrenelim.

     

    Geçmiş olsun Türkiye’m…

     

İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?