İstanbul Ticaret Borsası

               

  • BAŞKAN'DAN
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

    Temmuz
    2014
    Büyük Türkiye, sağlam irade

    Türkiye, son derece hayatî olan tarihsel bir süreçten daha geçiyor. Bu süreci en iyi şu şekilde tanımlayabiliriz: I. Dünya Savaşı Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu İttifak Devletleri’nin yenilgisiyle sona erince, yeni dünya düzenini kuranlar, Osmanlıyı küresel bir güç olarak tarih sahnesinden silme operasyonunu uygulamaya soktular. Hakikaten, savaş öncesi imparatorluk olan üç devlet, Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Osmanlı İmparatorluğu, savaştan sonra bölündüler ve iddiası olmayan küçük birer ülkeye dönüştürüldüler.

     

    İngilizler, bu acı gerçeği, savaşın bitiminde yayınladıkları bir deklarasyonla duyurmaktan da çekinmiyorlardı. 1918 yılı Vakit gazetesinde yer alan bu deklarasyonda Almanya ve Avusturya’dan sonra Türkiye için düşünülen sonuç şuydu: Türkiye Avrupa’dan uzaklaştırılacaktır...

     

    Dünyaya yön veren ve Anadolu’ya girdiği günden beri istikameti Avrupa’ya doğru sefer düzenlemek olan Türkler, o tarihten itibaren Avrupa kıtasından ötelendiler ve Anadolu topraklarına mahkum edildiler.

     

    O günden bugüne 100 yıla yakın bir süre geçti. Bir asırdır uyumaya mahkum edilen bu millet, nihayet bir liderin öncülüğünde tekrar dirilmeye başladı. O lider, tüm engelleri aşarak halkın gönlünde taht kurdu ve Türkiye’ye yeni bir yön çizdi. Onun öncülüğünde Türkiye, eski görkemli günlerine geri dönmeye başladı. Önce tarihsel hinterlandına, yani 22 milyon metrekarelik Osmanlı coğrafyasına sahip çıktı. Sonra Afrika’dan Asya’ya kadar tüm İslam dünyasına ve mazlumlara kucak açtı. Türkiye’yi hem siyasî, hem ekonomik güç olarak büyüttü. Türkiye’yi küresel bir güç olarak, yeni dünya düzeninin biçimlenmesinde aktif hale getirdi. Artık bu bölgede Türkiye’nin görüşleri dikkate alınmadan hiçbir şey yapılamayacağını onlara öğretti.

     

    Bu lider, hemşehrisi olmaktan ve kendisini tanımaktan her zaman büyük onur duyduğum, “milletin adamı” Recep Tayyip Erdoğan’dır. Şimdi 10 Ağustos’ta ilk defa halk oyuyla seçilecek cumhurbaşkanlığı için aday. Ben yürekten inanıyorum ki, bu millet bir kez daha doğru karar verecek; barıştan, refahtan, birlikten, kalkınmadan, güçlü Türkiye’den yana oy kullanacak.

     

    Kuşkusuz herkesin bir siyasi görüşü, gönül verdiği bir insan vardır. Önemli olan hizmet ederken tarafsız olabilmektir.

     

    Bana göre bu millet, 1994’ten beri tanıdığı Recep Tayyip Erdoğan’ı, 2014’te Türkiye’nin zirvesine taşıyacak. İstanbul iş dünyasının bir ferdi olarak ben, Türkiye’ye çizdiği ekonomik ve ticarî ufuktan, ülkemize yaptığı hizmetten dolayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum. Bilmenizi istiyorum ki, benim oyum 10 Ağustos’ta “büyük Türkiye’den, sağlam iradeden” yana olacak, “milletin adamının” olacak.

     

    Bu vesileyle hepinizin Ramazan Bayramı’nı kutluyorum. Birlik ve beraberliğimizi artırmasını, kardeşlik ve dayanışmamızı perçinlemesini diliyorum. Bu arada Gazze’de kadın çocuk demeden mazlumlara kan yağdıran zalimlerin de zulümlerinde boğulmaları için dua ediyorum.

Etkinlik Takvimi
İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?