İstanbul Ticaret Borsası

               

  • BAŞKAN'DAN
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

    Haziran
    2021
    Çünkü biz Türk Milleti'yiz, çünkü biz Türkiye’yiz

    Ramazan ayı ve bayramı, ülkemiz ve İslam dünyası için gerçek anlamıyla turnusol kağıdı vazifesi gördü. Dost görünümlü düşmanları tanımamızı sağladı. Müslümanların tam bir huzur ve sükûnet içinde kendilerini ibadete verdikleri bu süreçte yaşadıklarımız, İslam’a karşı kin ve husumet besleyenlerin nasıl hain tuzaklar peşinde olduklarını bir kez daha gösterdi bize.

    ABD Başkanı Biden, 24 Nisan’da yaptığı açıklamada, Batıların tahrikiyle Birinci Dünya Savaşı sürerken, ülkemizde iç savaş çıkarmak isteyen Ermenilerin tehciriyle ilgili soykırım tabirini kullandı. Böylece bir stratejik müttefik olamayacak kadar hain Amerika, tarihsel gerçeklere kulak vermek yerine iç politikaya yönelik bir hamle yapmış oldu. Bu yaklaşımı, İSTİB Başkanı olarak şiddetle lanetledik. Ve dedik ki, Türklerin tarihinde hiçbir zaman soykırım olmamıştır, tarihimiz şanlı zaferlerle doludur; Amerika dahil haraç kestiğimiz ülkelerle doludur. Ama hiçbir zaman Ötüken’den Viyana’ya kadar uzanan tarihî hinterlandımızda hiç kimse milletimiz için soykırım tabirini kullanamaz. Bu ifadeyi kullananlar, kara geçmişlerini temizlemek ve unutturmak için tarihi yeniden yazmaya soyunanlardır. Onlar “diline, dinine, ırkına” bakılmaksızın sırf insan olduğu için bir insana değer vermek nedir bilmezler. Tarihleri onursuzca bir nefes daha almak için binlerce insanı nasıl katlettiklerinin sayısız örnekleriyle doludur.

    Üstelik bütün dünyanın ismini ezbere bildiği, 1923 yılına kadar devletimize başkentlik yapmış İstanbul’dan da, 2021 yılında ‘Kostantinople’ diye söz ediyorlar. Onlara şunu hatırlatmak isteriz: Bu şehir, İslam’la şereflendiği günden beri, genç sultan II. Mehmed’in ve kahraman askerlerinin fethettiği 1453 yılından beri İstanbul’dur, İslambol’dur. İlelebet de öyle kalacaktır, henüz öğrenemeyenler de er geç öğrenecektir.

    Bu ve buna benzer gelişmelerin Türk ve İslam dünyasına karşı organize bir hareket olduğu, İsrail’in Kudüs ve Gazze’ye yönelik başlattığı zalimce harekâtla açık bir şekilde anlaşıldı. İsrail, her bayram yaptığını bu bayram da yapmaktan çekinmeyerek, masum kadın ve çocukları insafsızca öldürdü. Bayramımızı kana ve acıya buladı. Dün Hitler’in soykırımından kaçıp Filistin’e “Hitler hayatlarımızı mahvetti, ne olur siz de umutlarımızı mahvetmeyin” yazılı pankartlarıyla merhamet dileyerek gelenlerin evlatları, bugün zalimlikte sınır tanımıyorlar. Müslümanların ilk kıblesi olan, her santimetrekaresi İslam ile anlam kazanmış Kudüs’ü adım adım ele geçirmeye, bu kutsal şehirden mallarını gasp ederek Müslümanları çıkartmaya çalışıyorlar. Güçleri sadece kundaktaki bebelere, çocuklara, kadınlara, savunmasız ve silahsız insanlara yeten bir güruhu, bu zalimleri öfkeyle izliyoruz.

    Evet, devlet terörü uygulayan, Müslümanları katletmeyi devlet ilkesi haline getirmiş olan İsrail’e karşı tüm dünyanın sağır kalmasına, dillerin lâl kesilmesine alışkınız. Ama bütün İslam dünyasının göz dikip bir umut aradığı Türkiye devleti var oldukça, alimlerin yaptıkları yanlarına kâr kalmayacak. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi biz devlet ve millet olarak, dün Bosna’da zulme nasıl sessiz kalmadıysak, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarının kurtarılması için nasıl mücadele ettiysek, Libya’nın bölünmesine nasıl izin vermediysek, Suriye’de oldu-bittilere nasıl müsaade etmediysek, mazlumların feryat ettiği her yerde nasıl zalimlerin karşısında durduysak; bugün de Kudüs’ün İsraillileştirilmesine, Filistinli kardeşlerimizin ezilmesine sessiz kalmayacağız. Çünkü biz Türk Milleti’yiz, çünkü biz Türkiye’yiz.

    Hislerimize tercüman olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözlerini, var gücümüzle tekrarlıyoruz:

    “Mescid-i Aksa’ya ve Müslümanlara yönelik alçak saldırıların derhal durdurulmasını istiyoruz. […] Aksi takdirde zalimleri hak ettikleri akıbete düçar eylemek için her türlü gayreti gösterecek, her türlü çabayı ortaya koyacağız.”

Etkinlik Takvimi
İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
 
       
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri
       



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?