İstanbul Ticaret Borsası

               

  • BAŞKAN'DAN
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

    Ocak
    2019
    İstanbul yeni bir yol ayrımında

    Bazı anlar olur ki, o vakit çok söze hacet yoktur. Sözün bittiği yerde sükût her şeyi söyler. Hem de öyle derinlemesine söyler ki, işitmediğiniz hiçbir ayrıntı kalmaz. İstanbul için de böyledir. İstanbul’un ihtişamını anlatmak, idrak etmek sözle olmaz. Belki, olsa olsa bir şairin dizeleriyle olur. İlk gençlik yıllarımdan beri her dizesi zihnime nakşedilen bir mıh gibi olan Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in İstanbul’u anlatan şiiri de benim için böyledir. Üstad köklü medeniyetimizin özeti olan İstanbul’u şu dizelerle anlatır. Anlatırken de İstanbul’un bize hayat veren ruhumuz demek olduğunun altını çizer:

     

    “Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;

    Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

    İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;

    O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim.

    Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;

    Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.”

     

    Bütün hayatı İstanbul’da geçmiş, Sultanahmet’i, Beyazıt’ı, Sultanhamam’ı, Fatih’i, Galata’yı, Beyoğlu’nu, Eminönü’nü su gibi ezberlemiş biri olarak; her köşesinde bir hatırası olan bir İstanbullu olarak; bu şehrin yakın tarihinin her anına şahitlik ettim. Hoyratça yönetildiği, sokaklarının çamurdan geçilmediği, çöp dağlarıyla çevrildiği, sularının akmadığı, kış aylarında hava kirliliği sebebiyle gökyüzünün görülmediği, denizlerinin kanalizasyona döndüğü, kıyılarının mikrop saçtığı, ilkel Ikarus marka otobüslere mahkûm edildiği, Şehir Hatları'nın metruk gemilerle yolcu taşıdığı günleri gördüm. O vakit içimizde bir his bize, ‘İstanbul sen bunu hak etmiyorsun, bir gün gelecek sen de güzel günler göreceksin’ diye umut veriyordu. Umudun gerçekleştiği günleri de gördüm.

     

    1994 yılı bunun için bir milat oldu. O yıl İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, az zamanda çok ve büyük bir iş yaptı. Rüzgârın yıkıcı fırtınalara dönüştüğü İstanbul için hizmet dolu meltemleri estirdi. İstanbul, onunla yeniden bir dirilişi yaşadı. 8.500 yıllık geçmişinin üzerine 8.500 yıllık bir gelecek kuracak gücü ve coşkuyu kazandı.

     

    O günlerden bugünlere gelişi de en güzel, Cumhurbaşkanımız anlatıyor:

     

    “Biz İstanbul’u hep kahırla devraldık. Tarihine, kültürüne, medeniyetine, çağına uygun hizmetlerle donatarak biz bugünlere getirdik. Şimdi İstanbul yeni bir yol ayrımında, yeni bir tercih aşamasında. İnşallah İstanbul, 31 Mart 2019 akşamı, kendisini sakinlerinin her yerde güldüğü, huzur ve mutluluk içinde yaşadığı bir şehir olarak geleceğe taşıyacak belediye başkanlarını seçecek.”

     

    Ben de İstanbul iş dünyasının naçiz bir temsilcisi olarak bu sözlere katılıyor ve inanıyorum. İstanbul gibi bir güzele gönül veren çok olur. Ama bizim gönlümüz, bu güzelin, tıpkı Pamuk Prenses masalında olduğu gibi kendisini hayata döndüren prensle yolculuğuna devam etmesinden yanadır.

     

    İstanbullu, İstanbul’una sahip çıkacaktır. Hem geçmişine, hem geleceğine sahip çıkacaktır. İstanbullu yeni başkanını seçerken, Hz. Mevlana’nın şu sözünü aklından hiç çıkarmayacaktır:

     

     

    “Adalet ağaçlara su vermek, zulüm dikeni sulamaktır.”

     

Etkinlik Takvimi
İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?