İstanbul Ticaret Borsası

            

  • BAŞKAN'DAN
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

    Haziran
    2025
    İstanbul’un fethi kutlu ve daim olsun

    “Yüksek tepelerde rüzgâr sert eser” der atalar sözü. Böylece büyük iddia sahibi ülkelerin de yıkıcı rüzgarlara

    alışık olması gerektiğine işaret eder. Çünkü büyük olmanın doğasında, emperyalist kötülük şebekelerinin şimşeklerini çekmek vardır. Türk tarihi Mete Han’dan bilge devlet adamı Tonyukuk’a, Uygurlar’dan Karahanlılar’a, Osmanlı’dan Türkiye devletine kadar bunun sayısız örnekleriyle doludur. Kötülük şebekelerinin adı kâh Çinliler, kâh Persler, kâh Ruslar, kâh Haçlılar ve kâh modern emperyalist devletler olsa da sonuç değişmedi, her defasında hevesleri kursaklarında kaldı.

     

    Yerli işbirlikçilerinin tam bir itaatkârlıkla verdikleri desteğe rağmen Türkiye, bu hileleri “tuzak kurucuların en hayırlısı” olan Cenab-ı Hakk’ın inayetiyle hep boşa çıkardı. Son dönemde gelişen sorumsuz olaylarla “hak ve özgürlük savunuculuğu” ile devlet ve tarih düşmanlığını, daha da önemlisi “barbarlığı ve tahripkârlığı” karıştıran “yolsuzluk” savunucularının yaptığı da buydu. Estirdikleri sahte fırtınalarla, Türkiye’nin son 25 yılda ortaya koyduğu kalkınma ve büyük devlet olma rüzgârını kesmek istediler. Dünya ekonomisi ve ticaretinin daraldığı bir dönemde ülkemizin gururu olan, binbir meşakkatle oluşturduğu yerli ve milli şirketleri için boykot kampanyası

    başlattılar. Boykotçuların bir zamanların mankurtçularından hiç farkı yoktu. Milletimiz engin sağduyusu ile bu insanlara hadlerini, tıpkı seçim sandıklarında olduğu gibi “dikkate almayarak” gösterdi. Onların sahte rüzgarları ne kadar sert eserse essin, kayadan alıp gideceği sadece tozdu.

     

    21. yüzyılın en büyük Türk lideri olan Recep Tayyip Erdoğan’ın varlığı da ülkemizin en büyük şansı oldu. Kuru gürültülere pabuç bırakılmayarak yeni bir dönem sessiz bir devrimle inşa edildi. Türkiye yeni bir atılımı gerçekleştirirken dayandığı güç, tam 572 yıl önce 29 Mayıs 1453’te İstanbul’un fethini gerçekleştiren ruhtu. Bu ruh, düşman ve işbirlikçilerine karşı sürekli uyanık ve fetih içinde olmaktı. Yine bu ruh, düşmanın milletimizin ayaklarına zincir olsun diye yaptığı her eylemi onun başına dolama kararlılığıydı. Fatih Sultan Mehmed bu ruhla olmazların olur kılınacağını gösterdi. Bunun ilk örneğini de terk edilmiş ve yoksullaştırılmış İstanbul’u yeniden inşa edip, bir cihan devleti yani döneminin küresel büyük gücü yaparak verdi.

     

    Hz. Peygamber Efendimizin müjdesine mazhar olan, milletimize Avrupa’yı hedef gösterip sembol şehirleri Roma’yı da Türk topraklarına katmak için yola çıkan Büyük Fatih’in ahfadı olarak bugün bize düşen de “fetih ruhunu” yeniden diriltmektir. Çünkü Mevlâna Hazretleri buyurur ki, “Gaziler [savaşçılar] savaşa gitmedi mi, kafirler yürüyüp saldırırlar…” İstanbul iş dünyası olarak bizim gaziliğimiz de üretim ve yenilikçilik peşinde koşmak, ileri teknoloji ile ar-gede öncü olmak, dünyanın yedi iklim 6 kıtasına ihracat seferleri düzenleyip ticaretle

    fethetmektir. Biz eğer ticaretin gazisi olmaktan vazgeçersek, Türkiye modern haçlılar olan küresel şirketlerin pazarına dönüştürülüp uydulaştırılacaktır. Ne buna ne de 200 yıllık kalkınma hayalimizi son 23 yılda gerçekleştiren Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde elde ettiğimiz kazanımlarımızın kaybedilmesine izin veremeyiz. Bunun için sürekli bir fetih ruhuyla üretime, üretime, ihracata, istihdama devam ediyoruz.

     

    Bu temenniyle 29 Mayıs İstanbul’un fethi kutlu ve daim olsun…

     

İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri
Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?


Tarım ve Orman Bakanlığı (Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı)/Kamu Spotu-2