İstanbul Ticaret Borsası

               

  • HABERLER
  • İSTİB BAŞKANI ALİ KOPUZ “KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞIMIZI ARTTIRMALIYIZ”
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.



    İSTİB BAŞKANI ALİ KOPUZ “KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞIMIZI ARTTIRMALIYIZ”
    (12.05.2020 . 12:38:33) (Okuma: 457)

    İSTİB Başkanı Ali Kopuz Güvenilir Ürün Platformu Toplantısı’na katıldı. Pandemi krizi sonrası gıda güvencesi için çalışmalar yapan Güvenilir Ürün Platformu tarafından düzenlenen toplantıda, hayvansal üretimin sürdürülebilirliği değerlendirildi. Toplantıya İSTİB Başkanı Ali Kopuz’un yanı sıra İSTİB Meclis Üyesi Ahmet Yücesan ve diğer sektör temsilcileri de katıldı.

     

    KIRMIZI ET’TE FİYAT DENGEYE GİRECEK

     

    GSMH’ da tarımın payının 287 milyar lira olduğu ve bunun son 17 yılda oran 5 kat arttığını ifade eden İSTİB Başkanı Ali Kopuz, “Hasılada dünyada 10, Avrupa’da 1. sıradayız. TÜİK verilerine göre Türkiye’de büyükbaş hayvan sayısı 17 milyon, küçükbaş hayvan sayısı 48 milyon civarında. 2023 yılında nüfus artışı ile doğru oranda özellikle küçükbaş hayvan sayımızı arttıramazsak sıkıntıların yaşanacağını biliyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.

     

    Hükümete yaptıkları tavsiyelerin karşılık bulduğunu anlatan Kopuz Tavsiyelerimiz üzerine hükümetin küçükbaş hayvan üretimi için verdiği destekler umut verici.  187 milyon TL Nisan ayının sonundan itibaren ödenmeye başlayacak. Şu an kırmızı ette bir sıkıntı yok, 35-36 lira üzerinde karkas fiyatının gerçekçi olmadığını düşünüyoruz bunun da önümüzdeki süreçte yerine oturacağını 35-36-37 bandında seyre devam edeceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

     

    KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞIMIZI ARTTIRMAMIZ GEREKİYOR

     

    Ali Kopuz konuşmasına şöyle devam etti. “Önümüzdeki hafta toplam 6 milyar liralık nefes kredisi dağıtmaya başlıyoruz. Küçük aile İşletmeleri desteklenmezse büyük işletmeler de olmaz. Bizim baştan beri hedefimiz aile besiciliği ve aile çiftçiliğini yayarak göçü tersine çevirmek. Ancak bunu yapabilmek için o çiftçi ve üreticiye sosyal imkânların da verilmesi bu imkânlarında oluşturulması lazım yoksa büyük kente göçmüş kişi geri gelmez. Devletin olmazsa olmaz politikası olarak gençlere toprak ve tarımı sevdirmesi gerekiyor. Şu an hayvancılık konusunda ise üzerinde durmamız gereken konu küçükbaş hayvan varlığı.  Hem maliyeti hem besin değeri açısından üstünlükleri olan küçükbaş hayvan üretimini desteklememiz gerekiyor.

     

    ASIL KURTARICIMIZ KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK OLACAK

     

    İSTİB Meclis Üyesi ve ETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yücesan; ‘Yıllık toplam 1milyon ton kırmızı et üretim ve tüketimiz var. Bunun endüstriyel kısmında restoranlar ve otellerin kapalı olmasından dolayı %80'e yakın tüketimde bir daralma var. Ancak  evlere alınan ürünlerde %50’ye yakın bir artış olduğunu söyleyebilirim. Geçtiğimiz yıllarda %20-25 ithal hayvan ikamesi ile tüketim açığını kapatıyorduk ancak  bu sene tüketimdeki daralma nedeniyle arz ve talep birbirine denk gelecektir diye düşünüyoruz. Yani kırmızı ete ulaşım ya da fiyat konusunda büyük sıkıntılar yaşanmaz. Asıl önemli olan sıkıntı küçükbaş hayvancılıkta.  Bizim et konusunda asıl kurtarıcımız olacak küçükbaş hayvancılık krizle birlikte çok büyük darbe yedi.  Şu an küçükbaşta %30 gibi bir fiyat kaybı var yani asıl küçükbaş hayvancılığın çözüme ihtiyacı var. Hayvan yemlerine % 30’a yakın zam geldi.  Özellikle süt üreticileri bu maliyeti tolere edemiyorlar.  Ulusal Süt Konseyi’nin ya fiyatları revize etmesi gerekiyor ya da kamunun devreye girerek müdahale alımı yapması gerekiyor. Ayrıca teşvik ile ya da süt verim primlerinin arttırılarak süt üretiminde sürdürülebilir bir modele geçilmesi lazım.

     

    TOBB Sanayi Konseyi Üyesi Hüseyin Bozdağ;  “Kimse korkmasın gıda stoğumuz yeterli. Türkiye’deki gıda pazarının tüketim kanadının %55’lik bölümünü HORECA ve EDT kanalı tüketiyor,  bunun da %35-40 ‘ını endüstriyel yemek sanayicileri olarak bizler tüketiyoruz. Sektör içindeki fabrikaların üretimlerinin kısmi ya da tamamen durdurulmasından dolayı sektör %80 küçüldü. Evet endüstriyel tarafta %80 oranında alım düştü ancak bizim tüketimimiz kadar ürünü perakende sektörü ve marketler çekti. Gıdanın alındığı yerler değişti. Gıdaya ulaşımda bir sıkıntı yok ancak dikkat etmemiz gereken konular var. Bugün en büyük sıkıntı turizm sektöründe, otellerin hepsi şu anda kapalı. Turizm alanında çalışan yaklaşık 3.5 milyon kişinin finansmanını yaratmamız lazım. Ayrıca özellikle küçük işletmeler için devlet desteklerine ve krediye kolay ulaşımı sağlayacak mekanizmaların desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekiyor.  Çünkü yufkacı yufka üretmezse büyük börekçi börek yapamaz duruma gelir yani büyük firmanın ürününü küçük firma karşılıyor o yüzden küçük üreticiyi ayakta tutabilmeliyiz.

     

    ASÜD Genel Sekreteri Burhan Sakkaoğlu, “En çok zorluk çektiğimiz yer EDT kanalı. Şu an sütte mevsimsel olarak bir artış yaşıyoruz zaman zaman devletin regülasyona girmesi gibi şeyler duyuyoruz ama biz ASÜD olarak çiftçinin elinde süt bırakmadan bu işin kendi akışında sürdürülmesi için çalışıyoruz. Bugüne baktığımızda açıkta kalan hiçbir süt yok, süt sanayicilerimiz sütü değerlendirerek piyasaya arz ediyorlar.

     

    KAHVALTILIK ÜRÜNLERE TALEP ARTTI

     

    Muratbey Peynirleri Necmi Erol;  “Son yıllarda çalışma temposunun hızı nedeniyle  kahvaltı kültürümüz hayatlarımızdan uzaklaşmıştı. Şimdi kahvaltı evlerde daha sık yapılır, kahvaltılık ürünler daha fazla alınır oldu. Şu an HORECA ve EDT’nin almadığını evler ve perakende alıyor. İlk başlarda korkuyla panik alımları oldu ancak şu anda stoklarda bir sıkıntı yok. Bizim hem yurtiçi hem ihracatta satışlarımız %20-25 arttı bunun dönemsel bir artış olduğunu düşünüyoruz. Sütte de bir sıkıntı yok çiftçimiz üretiyor ancak sıkıntı yaşanabilecek ürün grupları özelinde destek ve teşvikler planlanabilir.” 

     

    ÜRETMEYE DEVAM EDİYORUZ

     

    Baltalı Çiftliği Kurucusu Funda Baltalı, “Biz keçi çiftliği olan ve bu keçilerin sütünden süt ve mamülleri üreten bir firmayız. Ben hayalimin peşinden giderek 16 milyon yatırımla ve çok zorluklarla bu işi kurdum. Ve hep bu emeğimin karşılığını alabilecek miyim diye düşündüm bugüne baktığımızda insanların her şeyden vazgeçebileceğini ancak gıdalardan vazgeçemeyeceklerini yaşayarak görüyoruz. Bizler bakanlığın analiz yöntemleri nedeniyle mağduriyetler yaşamış bir firma olarak yine de kamunun desteğini görüyoruz, tüm üreticiler görüyor.  Çünkü hepimiz üretime, üretmeye devam ediyoruz. Mesela yurt dışında bazı ülkelerde raflar boş, biz üreticiler olarak bu sıkıntıyı yaşatmıyoruz.

     

    Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru; “Bizim maalesef planlı bir hayvancılık politikamız yok, hayvan sayımızı dahi doğru bilmiyor ve tespit edemiyoruz. Öncelikle arşiv ve sayımı doğru yapmalı hemen sonrasında planlı hayvancılık politikaları ile üreticiye ve ülkeye kazandıran mekanizmalar geliştirmeliyiz.

     

    Polonez Genel Müdürü Andaç Günsoy, “Şarküteri sektöründe Ramazan’ın gelmesiyle birlikte satışlarda bir artış oldu ancak özellikle HORECA’nın alımları önemli ölçüde azaldı. Özellikle pizza sektöründe yaşanan gerilemelerde tüketimi önemli ölçüde daralttı. Ancak ev tüketim alımlarında bir miktar artış olduğunu söyleyebiliriz.

     

    Tüm Dönerciler Derneği Genel Başkanı Nezif Emek, “Ben et konusunda 1 yıla kadar sıkıntı yaşayacağımızı düşünüyorum. İnsanlar şu anda besilik hayvan alımını azalttılar bu durum minimum 7 ay sonra fiyatlarla karşımıza çıkmaya başlayacak. Bu nedenle önümüzdeki yıl zorlanacağımızı ve devletimizin de bu konuda bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum.  Dünyada hayvanların beslenmesi ve çıkarttıkları sera gazı ile ilgili ciddi bir çalışma var ve vegan hareket her geçen gün artıyor. Ülkemizde bu çalışma ve trendlerden etkilenebilir ve önümüzdeki 5 yıllık süreçte et tüketimi düşebilir diye düşünüyorum. Bu arz talep değişikliklerinin önceden planlanması gerekiyor.’ Bayram Başaran, ‘ 1929’da Türkiye’nin nüfusu 13,5 milyon iken hayvan varlığı büyükbaşta 10.2 milyon küçükbaşta ise 25 milyon. Şu andaki Türkiye’nin büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısı 1979 rakamlarının altında bu nasıl yükselecek bu çok önemli.  Bizim en büyük sıkıntımız toprağımızın kalitesi topraklarımız kimyasal gübre bağımlısı oldu ve zehirlendi. Bu zehirlenmiş topraklarda yetişen ürünlerle ya da hayvanlarla nasıl sağlıklı besleneceğiz önce bunları konuşmalıyız.

     

    YUMBİR Genel Başkanı İbrahim Afyon, “Şu an yumurtada arz fazlamız var, bu arz fazlasını tüketim ile nasıl buluşturacağımızın çalışmasını yapıyoruz. İhracatta bazı kapılar kapandı bununla ilgili nasıl çözüm bulunacağını çalışmalarını sürdüreceğiz.

     

    TABİT Tarım Teknolojileri Genel Müdürü Coşkun Yıldırım, “Süt piyasasında özellikle ASÜD’ün ellerinden geldiğince süt alımı yaptıklarını biliyorum ancak küçük mandıraların pazarlarının daralması dolayısı ile yapılamayan alımlar neticesinde süt fiyatları aşırı derecede düştü. Süt fiyatının düşmesi şu demektir ana kesilir ve dana kalmaz ve bu yarın kırmızı et fiyatlarına yansır bizimde şimdiden önlem almamız gerekiyor.

     

    Kaynak: gazeteekonomi.com – Elif Attepe





Etkinlik Takvimi

Galeri

İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?