İstanbul Ticaret Borsası

               

  • HABERLER
  • 16 NİSAN REFERANDUMU GÜÇLÜ TÜRKİYE YOLUNDA DEV BİR ADIM
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.



    16 NİSAN REFERANDUMU GÜÇLÜ TÜRKİYE YOLUNDA DEV BİR ADIM
    (13.04.2017 . 16:44:39) (Okuma: 2472)

    İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, 16 Nisan’da gerçekleşecek referandumun Türkiye’nin kaderini değiştireceğini vurgulayarak, “İnşallah 17 Nisan’da, yepyeni ve daha güçlü bir Türkiye yolunda dev bir adım attığımız sabaha uyanırız” dedi.

     

    İstanbul Ticaret Borsası’nın Nisan ayı Meclis toplantısında konuşan İSTİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, Türkiye’nin büyüme sürecinin devamı için 16 Nisan Referandumundan çıkacak sonucun önemine dikkat çekerek, “İç ve dış düşmanların tüm çabalarına rağmen çok şükür vatanımız emin ellerde. Bu istikrar ve büyümenin nedeni, hükümetimizin son 15 yılda gerçekleştirdiği reformlar, dik duruş ile asil milletimizin sağduyusudur. Daha önce de söyledim. Bir kez daha söylemekten çekinmiyorum. Türkiye’nin bir istikrar adası olarak kalması için referandumda “evet” demenin önemi daha da artmıştır. Bu dönemde güçlü bir liderliğe ihtiyacımız var. Bu referandum, daha profesyonel bir hükümet sistemine geçiş, bir başka deyişle işi ehline vermek demektir” dedi.

     

    Referandumun Türkiye için tarihi bir önemi olduğunu hatırlatan Başkan Kopuz, tarihsel süreç boyunca Türkiye’ye düşman olanların adlarının ve yöntemlerinin değiştiğini ama düşmanlıklarının hiç değişmediğini vurguladı. Kopuz, “1200 yıllık Orhun Kitabelerinde bile Türklerin dirliğini, düzenini bozmak için yapılan girişimler uzun uzun anlatılır. Gün oluyor bağımsızlığımıza, gün oluyor kardeşliğimize kastediyorlar, tefrika sokmak suretiyle milletimizi bölmek, ülkemizi parçalamak istiyorlar. 100 yıl önce bizi tamamen yok etmek, Anadolu’dan çıkarıp atmak istiyorlardı: Başaramadılar!... Fakir, yoksul ve etliye-sütlüye karışmayan zayıf bir ülke olarak yola devam etmemizi sağlamak için çok uğraştılar… Ama bu büyük millet, cihan imparatorlukları kurmuş ve dünyaya hükmetmiş bu aziz millet, zayıf bir ülkeye hapsedilemezdi. Dün bizi fakir ve yoksul düşürmek için uğraş veriyorlardı; bugün de sanal krizler çıkartıp

     

    ekonomik tetikçilerin açıklamalarıyla ekonomik açıdan bizi zayıf düşürmek istiyorlar. Ancak beceremediler, beceremeyecekler… Bilge Kağan’ın Orhun Kitabelerindeki sözüyle: Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe senin devletini ve yasalarını kim yıkıp bozabilir? İnşallah 17 Nisan’da, yepyeni ve daha güçlü bir Türkiye yolunda dev bir adım attığımız sabaha uyanırız” şeklinde konuştu.

     

    15 Yıldır Büyüyoruz

     

    2016 yılında yüzde 2,9 oranında büyüme gerçekleştiğini hatırlatan Ali Kopuz, 2009’daki küresel kriz dönemi hariç son 15 yıldır kesintisiz büyüdüğümüzü hatırlatarak, şöyle konuştu: “Bu oran, en iyimser beklentilerin bile üzerinde. 15 Temmuz’da yaşadığımız o hain darbe kalkışması yüzünden 3. çeyrekte 1,8’lik bir küçülme meydana gelmişti. 4. çeyrekte ise ülkemiz yeniden silkinerek 3,5’lik büyüme oranını yakalamış ve toplamda her şeye rağmen bu yüzde 2,9’luk büyüme seviyesini yakalamıştır.

     

    Hane halkı tüketimindeki yükselişin büyüme oranına büyük ölçüde katkıda bulunduğunu görmekteyiz. Yani bu asil millet tüm olumsuz telkinlere rağmen ülkesine güvenmekten vazgeçmemiştir. Yurtiçi ve yurtdışından her gün gelen felaket senaryolarına pirim vermemiştir.

     

    İhracat rakamlarımızda da sevindirici gelişmeler var; Mart ayı ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 arttı. Mart ayında gerçekleştirdiğimiz 13 milyar 616 milyon dolarlık ihracat ile Kasım 2012'den bu yana aylık bazda en güçlü artış gerçekleşmiş oldu.”

     

    Enflasyon Hesaplaması Gözden Geçirilmeli

     

    Yıllık bazda manşet enflasyonun yüzde 10,13'den, yüzde 10,29'a yükseldiğini hatırlatan İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, “Merkez Bankamız, gıda fiyatlarının tüketici enflasyonu üzerindeki etkisinin sürdüğüne, maliyet enflasyonunun tüketici enflasyonunu etkilemesinin devam ettiğine işaret ediyor” dedi.

     

    Son dönemlerde fiyatlardaki artışın, döviz kurundaki değişimlerle belirginleştiğini ifade eden Kopuz, enflasyon hesaplamasında gıda fiyatlarının etkisinin de gereğinden fazla olduğuna inandığını belirtti.

     

    Başkan Ali Kopuz şöyle konuştu: “Biz İstanbul Ticaret Borsası olarak gıda ürünlerindeki fiyat artışlarının enflasyon oranına etkisinin tam olarak doğruyu yansıtmadığını düşünüyoruz. Bu konu çalışma toplantımızda da gündeme gelmişti. Özellikle yaş meyve ve sebzede, enflasyonun sadece bir önceki ay ile kıyas yapılarak hesaplanması, yanıltıcı sonuçlara yok açabiliyor.

     

    Her ay haberlerde görüyoruz TÜİK ve İTO enflasyon verisi açıklanıyor, Bu ay fiyatı en çok artan ürün salatalık oldu, domates oldu, biber oldu, kabak oldu diye... Hesaplamayı bir önceki aya göre yaptığınızda mevsimi biten domates fiyatının fırlaması kaçınılmazdır. Turfanda domatesle, mevsiminde çıkan domates aynı sepete girerse hesaplar şaşar. İkisi farklı şeyler. Doğru hesaplama noktasında adımlar atılmalı.

     

    Avrupa’da da uygulamalarına rastladığımız gibi, bu hesaplamalar 3’er aylık dönemlerle yapılabilir. Yahut yaş meyve/sebze kendi mevsiminde değerlendirilir, turfanda ya da sera dediğimiz mahsuller de kendi döneminde değerlendirilir. Bu şekilde ulaşılan sonuçların daha anlamlı olacağını düşünüyorum. Amacımız enflasyonu küçük göstermek değil, doğru tespit etmek.”

     

    Kârımızı Kura Heba Etmeyelim

     

    Dünyadaki gelişmelerin doların maliyetinin artabileceğini gösterdiğine dikkat çeken Ali Kopuz, “Bildiğiniz gibi Amerikan Merkez Bankası FED geçen ay faiz artırdı. ABD’den yapılan açıklamalar ve beklentiler, FED’in yıl içinde faiz artışına kademeli olarak devam edeceği yönünde. FED’in 2008’den beri para basarak büyüttüğü bilançosunu artık küçültmeye gideceği konuşuluyor. Dolayısıyla, ticaret hayatı dolar bazında daha pahalı hale gelebilir, çünkü doların maliyeti artabilir. Bu yüzden yabancı para cinsi borçlanmalara dikkat edelim. Ticaretten kazanacağımız parayı, döviz kuruna heba etmemek için tedbirli olmalıyız” şeklinde

     

    Türkiye Ürün İhtisas Borsası

     

    İstanbul Ticaret Borsası’nın kurucu ortaklarından olduğu “Türkiye Ürün İhtisas Borsası A.Ş.”nin kuruluşunun geçen hafta onaylandığını hatırlatan İSTİB Başkanı Ali Kopuz, faaliyete geçecek Ürün İhtisas Borsasının verimli olabilmesi için , “lisanslı depolarla” entegre halde çalışması gerektiğini belirtti. Kopuz, “Lisanslı depolar, bildiğiniz gibi tarım ürünlerinin sağlıklı şartlarda saklanabildiği tesisler. Buralarda ürünler kalitesine göre sınıflandırılıp sigortalı biçimde muhafaza ediliyor. Depodaki ürüne, “ürün senedi” çıkarılıyor ve bu senetler de ürün ihtisas borsasında işlem görüyor. Yani, Türkiye’nin belli bir yerinde üretilen ürün, bu sistem sayesinde tüm Türkiye’de, hatta uluslararası piyasada işlem görecek. Bu sayede gıda piyasası derinleşecek ve fiyat dalgalanmaları azalacak.

     

    Ayrıca, “lisanslı depoculuk” sayesinde üretici, hasat zamanı veya fiyatların düşük olduğu dönemlerde ürünü hemen elinden çıkarmak zorunda da kalmıyor. Ürün senedini isterse bankadan kredi alırken teminat gösterebiliyor.

     

    Bu vesileyle kuruluşun hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye’nin ilk ve tek Ürün İhtisas Borsasının, az önce de bahsettiğim gıda enflasyonu sorununun çözümüne, dolayısıyla da ekonomimize önemli katkıları olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

     

    Terörün Son Çırpınışları

     

    Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü ek birimlerine yönelik gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilgili de konuşan İSTİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, “Şehit düşen polisimize ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve yüce milletimize başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Ben inanıyorum ki bu terörün son çırpınışları. Sözde terör örgütü liderlerinin açıklamalarını hepimiz görüyoruz. Önümüzdeki süreçte terör örgütleri devletin güçlü yumruğunu tepelerine yiyeceklerdir” dedi.

     

    Kendi Halkını Katleden Zalim

     

    Geçen hafta Suriye’de kimyasal silahlarla gerçekleştirilen katliamı da kınayan Ali Kopuz, “Aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu masum sivillerin hayatını kaybetmesine sebep oldu. Kendi halkını, üstelik böylesi acımasız yöntemlerle katleden o zalimi Allah Kahhar sıfatıyla kahreylesin. Ölen masumların mekânı cennet olur inşallah. Bazı çevreler Fırat Kalkanı Harekâtını eleştiriyordu. İşte bizim bu harekâtları yapmamızın bir sebebi de orada savunmasız durumda bulunan halka bir fayda sağlamaktır. Bu masum insanları korumak, bölgenin en önemli gücü olan Türkiye’nin boynunun borcu olduğu gibi aynı zamanda stratejik bir gerekliliktir” şeklinde konuştu.





İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?