İstanbul Ticaret Borsası

               

  • HABERLER
  • 24 HAZİRAN’DA ÜLKEMİZİN YARINLARINI BELİRLEYECEĞİZ
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.



    24 HAZİRAN’DA ÜLKEMİZİN YARINLARINI BELİRLEYECEĞİZ
    (10.05.2018 . 17:28:23) (Okuma: 1514)

    İstanbul Ticaret Borsası’nın Eminönü merkez binasında 10 Mayıs 2018 günü gerçekleşen Mayıs ayı Meclis toplantısında konuşan, Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, 24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleşecek seçimlere değinerek, bu seçimlerde seçmenlerin Türkiye’nin geleceğini belirleyeceğini söyledi.

     

    24 Haziranda yapılacak seçimler sonrasında tam anlamıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmiş olacağımızı hatırlatan Ali Kopuz, “Biz iş dünyasının temsilcileri olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni her zaman destekledik. İnşallah bu sistem ile bürokratik oligarşi son bulacaktır. Daha hızlı ve etkin karar alan bir devlet yapısı iş dünyasının yıllardır beklediği bir durumdu.

     

    Şunu unutmamalıyız ki biz 24 Haziranda sadece Cumhurbaşkanı ve Milletvekillerini seçmeyeceğiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi bu seçim ülkemizin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerinin şekilleneceği bir seçim. Ülkemizin yarınlarını belirleyeceğiz. Tüm vatandaşlarımızın ve bizlerin, meseleye bu bilinçle yaklaşmaları gerekiyor” dedi.

     

    Dolar tüm dünyada yükseliyor

     

    2008 yılından bugüne kadar dünya ekonomisinin, küresel finans krizi ve bu krizin artçı şokları ile karşı karşıya kaldığını belirten İSTİB Başkanı Ali Kopuz, şöyle konuştu: “Ülkemiz ise 2009'un son çeyreğinden itibaren pozitif büyümeye geçti. Bizim ekonomi politikalarımızın temelleri sağlam atılmış olmasa, bugün ne ihracatta ne de büyümede rekor kırabilirdik.

     

    Dolar çok yükseldi diyeceksiniz. Ancak, gelişmekte olan ekonomilere baktığınız zaman, ABD’den gelen toparlanma sinyallerinin faiz artışına zemin hazırlamasıyla, doların üç haftadır aralıksız yükseldiğini görürsünüz. Yani dolar bu gelişmeyi sadece Türk Lirası karşısında göstermiyor. 

     

     

    Geçtiğimiz haftalarda, “Korumacılığın artması ile başlayan ticaret savaşları, toparlanmakta olan dünya ticaretini, yeniden sıkışma noktasına getirebilir.” uyarısında bulunmuştuk.

     

     

    Nitekim son dönemdeki küresel gelişmelerin, olumsuz yansımalarına hepimiz şahidiz.

     

     

    Özellikle ABD Başkanı Trump’ın, İran ile 2015 yılında yapılan nükleer anlaşmadan çekildiğini ve İran'a yaptırımları tekrar başlatacağını açıklaması ile dolar ve petrol fiyatlarında artış yaşandı.

     

     

    Sadece bu yıl yüzde 14 artan ham petrol fiyatları yüzünden, bizim gibi petrol ithalatçısı ülkeler zarar görüyor, dolar fırlıyor.”

     

    Güçlü Türkiye, bazılarının hoşuna gitmiyor

     

    Son dönemde Türkiye’nin gerçekleştirdiği sınır ötesi harekâtlarına dikkat çeken Başkan Kopuz, “Şunu kabul etmek gerekir ki, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtları ile kendi kaderini kendisinin belirleyeceğini gösteren güçlü Türkiye, bazılarının hoşuna gitmiyor.

     

     

    Dikkat ederseniz, özellikle “Başkanlık Referandumu” gündeme geldiğinde, bazı çevreler paniklemişti. Sandıktan, milletin yeni Anayasa’ya ve Sayın Cumhurbaşkanımıza olan güveni çıkınca, iyice kendilerini kaybettiler. Bazı batılı ülkeler ise, üstü örtülü bir ekonomik ambargo koymaya kalktı.

     

     

    Bunun bir uzantısı da S&P’nin son kararı oldu. Türkiye'nin temel makro göstergelerinde bir bozulma yok. Bankacılık sektöründe risk sinyali yok. Geçtiğimiz yılı zaten rekor büyüme ile tamamlamıştık.

     

    Dünya Bankası tarafından daha bu hafta yayınlanan “Avrupa ve Orta Asya Ekonomik Güncellemesi” raporuna göre Türkiye, 2018'de yüzde 4,7 büyüme gösterecek.

     

    Ancak S&P, yüksek enflasyon, cari ve mali açık gibi makroekonomik durumları bahane ederek, 24 Haziran seçimleri öncesi Türkiye'nin kredi notunu BB--'ye düşürdü.

     

    Raporlarında ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin, Rusya’dan alınan hava savunma füzeleri ve İran’la ticaret yapılan bazı sektörlere ceza gelebileceği iddiası ile, ekonominin bozulma ihtimaline dem vurup, aba altından sopa gösterdiler” dedi.

     

    İSTİB Mayıs 2018 Meclis Toplantısı

     

    Başkanlık sistemi gücümüze güç katacak

     

    Türkiye’nin önündeki engelleri aşarak gelişmesini sürdürdüğünü belirten İSTİB Başkanı Ali Kopuz, şöyle konuştu: “Bu millet 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişimi başta olmak üzere birçok manipülasyona karşı durmayı başardı. Her şeye rağmen, bir emir ile 1.5 milyon civarında kişiye istihdam sağladı.

     

    Dünyanın gıpta ile baktığı mega projeleri de aksatmadan tamamlıyoruz.

     

    O zaman S&P, neden ağustos ayında yapacağı açıklamayı bir anda öne çekti? Çünkü dertleri sadece seçim öncesi algı operasyonu yapmaktır.

     

    Çünkü yabancı ve yerli yatırımcılar, belirsizlik ortamında yatırım yapmazlar. Bunları daha önce koalisyon dönemlerinde çokça gördük. Yatırımcılar istikrara geliyor.

     

    24 Haziran’dan sonra Başkanlık sisteminin de etkisi ile gücümüze güç katacağımıza inanıyorum. Dünyadaki büyüme rüzgarında, en önde giden ülkelerinden biriyiz. Bu trene lokomotif olmaya devam etmeliyiz.”

     

    Yatırım ortamı giderek iyileşiyor

     

    Hükümetin yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik tedbirlerini de hatırlatan Ali Kopuz, bu sayede hem iç hem de dış yatırımcının iştahının artacağını belirtti:

     

    “Devletimiz geçtiğimiz yıldan beri büyük bir çalışma içerisindeydi. Bunun meyvelerinden biri de ‘proje bazlı teşvik sistemi’ oldu. Bu proje ile teşvik kapsamındaki yatırımlara, gümrük vergisi muafiyeti gelecek. KDV istisnası, kurumlar vergisi indirimi ve istisnası, sigorta primi desteği, işveren hissesi desteği, nitelikli personel desteği, gelir vergisi stopajı desteği, enerji desteği gibi birçok kalemde, uzun süreli ve yüklü meblağlarda destek sağlanacak. Bu sayede büyük yatırımları ülkemize çekmeye devam edeceğiz. Bu sayede inşallah 134 bin dolaylı istihdam, cari açıkta ise 19 milyar dolarlık bir iyileşme sağlayacağız.

     

    Burada rakamlardan daha mühim bir nokta var. Normalde dışarıya saçtığımız ithalat paraları, cebimizde kalacak. Türkiye’de yapılacak üretim sayesinde, istihdam verileri de olumlu etkilenecek. Bu projeler milletimize iş, aş olarak geri dönecek. 

     

    Bunların dışında yeni tasarılar gündemde. Vergi ve imar affı başta olmak üzere yeni çalışmalar yapıldı. Sanayi ve ihracat dışında, büyümemizin en önemli kalemlerinden biri olan inşaat sektörü için de harekete geçilmiş durumda.

     

    Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım Bey, konut kredilerinde faiz oranlarının da yüzde 1’e çekileceğini söyledi. Nitekim bugün Ziraat Bankası 0,98 faiz ile konut kredisi vereceğini açıkladı.

     

    Bütün bunlarla beraber ekonomimizde bir canlanma olacağına inanıyorum.”

     

    Rekabetçi Bir Türkiye

     

    Tarım ve hayvancılıkta ise “Rekabetçi Bir Türkiye” vizyonuyla yayınlanan 2018-2022 strateji planındaki hedeflerle ilgili de konuşan Başkan Kopuz, planın, sürdürülebilir üretim, kırsal kalkınma ve rekabet edebilirlik hedeflediğini ifade ederek plan doğrultusunda yapılacakları şöyle özetledi:

     

    “Tarımsal kredilerde yüzde 25 ila yüzde 100 arasında faiz indirimi uygulamasına devam edilecek. 2003 - 2017 döneminde mazot maliyetinin ortalama yüzde 16'sı destekleniyordu.

     

    Üreticimize 7.5 milyar TL ödeme yapılmıştı. 2018'de ise mazotun yarısını ödenmeye başlandı ve şimdiden 1.8 milyar TL’lik ödeme yapıldı. Tarım girdilerinde bu tarz “yarısı sizden yarısı bizden” kampanyaları da bu vizyon kapsamında sürdürülecek. 2016'da gübredeki KDV oranını yüzde 18'den sıfıra indirerek yıllık ortalama 1 milyar TL dolaylı destek sağlandı. 2018'de ise şu ana kadar alan bazlı olarak 530 milyon TL gübre desteği sağlandı bile.

     

    Yem bitkisi tohumu ve üretimi ile ilgili destekler de arttı. 2018'de üretim ve kullanım desteği yüzde 100’e, yem bitkisi üretim desteği yüzde 50'ye kadar artırıldı. Çalışmalar neticesinde 2002 yılında 145 bin ton sertifikalı tohum üretimi varken, 2017'de 1 milyon tona yükselmiş durumda ve daha da yükseleceğine inanıyorum.

     

    Et ithalatı ile ilgili de aynı eleştiriler gelmeye devam ediyor, ancak bunu bir kez daha belirtmek isterim ki, et ithalatı geçici bir önlemdir.

     

    Kendi hayvan varlığımızı istenen seviyeye taşımak için hamleler yapmaya, destekler vermeye devam ediyoruz. Bu süre içerisinde arz açığını kapatmak, fiyatta istikrar sağlamak zorundayız. Aksi takdirde büyüme hedeflerimizi gerçekleştiremeyiz.

     

    Bununla beraber, geçen yıl Kredi Garanti Fonu vesilesi ile piyasayı canlandırmıştık. Nefes Kredisi ile KOBİ’lerimize büyük bir destek vermiştik. Bu sene 2. aşamaya başladık.

     

    Bugün arkadaşlara sordum, şu ana kadar 115 üyemize TOBB Nefes Kredisi Başvurusu için faaliyet belgesi vermişiz.

     

    Borsamızın kendi öz kaynakları ile üyelerimize bu desteği sağlıyoruz ve her fırsatta da destek vermeye devam edeceğiz.”

     

    Kuran bizim kırmızı çizgimiz

     

    Fransa’da Kuran’la ilgili yayınlanan bildiri hakkında da görüşlerini paylaşan Başkan Kopuz, “Kuran bizim kırmızı çizgimiz” dedi. Ali Kopuz, şöyle konuştu: “Fransa’da üç-beş İslam düşmanının, kendine gazete diyen bir paçavrada yayınlama cüretinde bulundukları, şu malum bildiriden bahsetmek istiyorum. 

     

    Bu şeytanlar, Kuran’ın bizim kırmızı çizgimiz olduğunu bile bile, rezil açıklamalarda ve eylemlerde bulunurlar. Ancak iş kendilerine geldi mi inançlarına saygı isterler.

     

    Bizim kutsalımıza, Allah’ın kelamına dokunmak onların haddine değil. Her zaman en ağır şekilde cevaplarını alır, yerlerine otururlar. Tam da Ramazan ayına girdiğimiz bir dönemde, bu provokasyonun kasıtlı olduğu aşikârdır.

     

    Mübarek Ramazan ayını, tekrar en içten dileklerimle tebrik ediyorum. Allah, İslam âlemini bu şeytanlardan korusun ve bizlere bu kutsal ayı huzur içinde geçirmeyi nasip etsin.”

     





Etkinlik Takvimi
İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?