İstanbul Ticaret Borsası

               

  • HABERLER
  • BAKLİYATA İSTİB DESTEĞİ
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.



    BAKLİYATA İSTİB DESTEĞİ
    (10.12.2015 . 05:08:25) (Okuma: 5787)

    İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB), Gıda ve Tarım Organizasyonu (FAO), tarafından Roma'da 146. Konsey toplantısında ilan edilen 2016 yılı "Uluslararası Bakliyat Yılı"  etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen "Bakliyat İle Sağlıklı Beslenme Sağlıklı Hayat Platformu Projesi" ne iştirakçi olarak destek veriyor.

     

    Üyelerinin önemli bir bölümü bakliyat ticareti yapan İstanbul Ticaret Borsası, yaptığı açıklama ile üyelerinin ekonomik büyümeye katkı sağlayacak her faaliyetini desteklemeye devam edeceğini bildirdi. 

     

    İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından "2015 Mali Destek Programı" kapsamında desteklenen "Bakliyat İle Sağlıklı Beslenme Sağlıklı Hayat Platformu Projesi", PAKDER (Tarım ürünleri Hububat Bakliyat İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü tarafından yürütülüyor.

     

    İTÜ Ayazağa Yerleşkesinde düzenlenen basın toplantısı ile İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ve PAKDER Genel Başkanı Hakkı İsmet Aral proje hakkında bilgi verdi.

     

    Projenin amacının AR-GE çalışmaları ile birlikte, bakliyattan gıda endüstrisinin kullanabileceği ürünlerin elde edilmesi, bakliyatın bilinen tüketim alanlarının çeşitlendirilmesi, yenilikçi ürünlerin geliştirilmesi, sağlık üzerindeki etkileri konusunda toplumun bilinçlendirilmesi, bakliyat tüketimini arttırarak obeziteyi önleme konusunda Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programına katkı sağlanması olduğu belirtildi. İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu "Günümüzde obezite önemli bir sağlık sorunudur. Projenin bu mücadele konusunda olumlu etkiler yaratacağına inanmaktayız. Gelişmiş diğer ülkelerde olduğu gibi bakliyat ürünlerine ilişkin bu bilimsel çalışmalar da her geçen gün kuvvetle artmakta pek çok araştırmacıyı bu alanda çalışmaya yönlendirmektedir“ şeklinde konuştu.

     

    “Bu proje ile bakliyatı klasik nohut, mercimek, fasulye gibi pilavla tüketilen yemekler olarak sunmayacağız. Bu geleneksel yaklaşımı, halkımızın algısından çıkaracağız. Çünkü bakliyatı sorduğunuz zaman insanlar, "anneannemin yemeği" diyor. Bu algılanış şekli, bir gıda grubu için çok tehlikeli. Bu algıyı artık tarihe gömüyoruz” diyen Boyacıoğlu, bu proje ile hızlı yemek kültürüne uygun baklagil yemekleri geliştireceklerini belirtti.

     

    Projenin detaylarını paylaşan PAKDER Genel Başkanı Hakkı İsmet Aral ise "Bakliyat ürünleri sağlığa yararlı etkileri açısından pek çok araştırmaya konu olmuştur. Mercimek, nohut, bezelye, fasulye, bakla ve börülceyi içeren baklagiller, içerdikleri yüksek protein, vitamin, mineral ve lif deposu olarak diyetimizde önemlidir. Bakliyatlar dünyada iki milyardan fazla insanın diyetinde önemli yer tutmaktadır. Günümüzde bakliyat tüketimi kanser oluşumuna, Tip-2 diyabet ve obeziteye karşı korunma sağlamakta ve mide bağırsak sistemi ve kalp damar sağlığı ile de ilişkilendirilmektedir. Teknolojinin gelişmesi ve modern çağın gerektirdiği şartlar, beslenme alışkanlıklarımızda değişime sebep olmuştur. Bu durum çalışma koşullarının getirdiği hareketsizlikle birleşince başta obezite olmak üzere pek çok hastalığa davetiye çıkarmıştır. Obezite kronik bir hastalık olmakla beraber Dünya Sağlık Örgütü tarafından da en riskli on hastalıktan bir tanesi olarak kabul edilmektedir" dedi.

     

    Ülkemizde bakliyat üretiminde yaşanan düşüşe de dikkat çeken Aral "bakliyatın dünya ticari üretiminde yüzde 17’lik, ihracat hacminde ise yüzde 20'lik artış var. Ülkemizin ihracat hacminde ise bunu maalesef göremiyoruz. Yüzde 42 oranında bir azalma bulunuyor. Türkiye’de 1990'lı yıllarda 20,3 milyon dekar olan bakliyat ekim alanı, 2014 yılına gelindiğinde 7,4 milyon dekara düşmüştür. 1990'lı yıllarda 1,6 milyon - 1,8 milyon ton aralığında bakliyat üretilirken bugün maalesef 1 milyon tonlara kadar düşmüştür" şeklinde konuştu.





Galeri

İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?