Başvuru Yapan:
Gerçek Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
Başvuru Yapan:
Tüzel Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

BAŞKAN KOPUZ 2. ÇEYREK GSYH BÜYÜME ORANINI DEĞERLENDİRDİ
(01.09.2025 . 16:06:27) (Okuma: 129)
İSTİB Başkanı Ali Kopuz 2025 yılı 2. çeyrek GSYH büyüme oranını değerlendirdi:
“Türkiye ekonomisi 2025 yılı 2. çeyrekte yüzde 4,8 oranında bir büyüme kaydederek, küresel ekonomideki belirsizliklere ve içeride uygulanan sıkı para politikasının oluşturduğu daraltıcı koşullara rağmen, kesintisiz büyümesini sürdürmüştür. Enflasyonla mücadele ve mali disiplin süreci devam ederken, büyümenin 20’nci çeyreğe ulaşması güven verici bir gelişmedir. Nitekim, bu büyüme performansı sayesinde Türkiye’nin milli geliri 1,5 trilyon dolara yaklaşmış durumdadır. Bu gelişme, uygulanan politikaların makroekonomik dengeler üzerindeki olumlu yansımalarını göstermektedir.
Yüksek faiz oranları ve sıkı para politikasının, özellikle yılın ilk çeyreğinde potansiyelimizin altında büyümeye neden olduğunu, bununla birlikte henüz istenilen seviyede olmasa da enflasyonda yavaşlamayı beraberinde getirdiğini görmüştük. Enflasyon tarafında bu eğilim korundukça, bu senenin geriye kalan 3 Para Piyasası Kurulu toplantısında indirimlerin devam ederek, önümüzdeki dönemde ekonomik aktiviteyi daha fazla desteklemesini bekliyoruz.
Öte yandan, gıdanın temelini oluşturan tarım sektöründe ikinci çeyrekte yıllık bazda %3,5 oranında daralma gerçekleşti. İlkbahar aylarında görülen don olayları, yaz aylarında ise özellikle İç Anadolu ve Ege bölgelerinde etkili olan kuraklık, rekoltelerde ciddi kayıplara yol açmıştır. Bizim de sektörden ve sahadan aldığımız geri dönüşler bu doğrultudaydı. Tarım sektörünün katkı vermediği bir büyüme kompozisyonu gıda arz güvenliği ve fiyat istikrarı bakımından da arzu edilen bir dağılım değildir. Bu yüzden tarımsal üretimde vites artırmak için gerekli her türlü adımı atmak zorundayız. Tarımsal üretimde yaşanan kayıpların telafi edilmesiyle birlikte, önümüzdeki dönemlerde daha dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına ulaşacağımıza inanıyoruz."