BAŞKAN KOPUZ 8. BOĞAZİÇİ ZİRVESİNDE KONUŞTU
(28.11.2017 . 14:00:10) (Okuma: 2132)
T.C. Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Uluslararası İş Birliği Platformu’nun (UİP) tarafından "Geleceğin Tasarımı: Küreselleşmenin Yeni Sınavı" temasıyla düzenlenen 8. Boğaziçi Zirvesi başladı.
72 ülkeden 177 konuşmacı katıldığı zirve, 30 Kasım Perşembe gününe kadar gerçekleştirilecek çeşitli panel ve oturumlarla devam edecek.
Ali Kopuz “Enerjiye yatırım yapan ülkeler kazançlı çıkacak”
8. Boğaziçi Zirvesinin açılışında konuşan TOBB Başkan Yardımcısı ve İSTİB Başkanı Ali Kopuz, enerjiye yatırım yapan ülkelerin kazançlı çıkacağını ifade etti.
Geçtiğimiz yüzyılda yaşanan büyük ekonomik ve teknolojik gelişmelere rağmen, ne yazık ki küresel sistem pek çok alanda sınıfta kaldığına dikkat çeken, TOBB Başkan Yardımcısı ve İSTİB Başkanı Kopuz: “Ülkeler arasında artan eşitsizlikler, refahın tabana yayılması, çevrenin korunması gibi sorunlar derinleşti. Dahası, mevcut sistem büyük dünya savaşlarını ve pek çok bölgesel çatışmayı da ortaya çıkardı. Şimdi yeni bir dönemin başlangıcındayız. Küresel ekonomi ve siyasi dengelerin değiştiği bir sürecin içindeyiz. Bu değişimin sancılarını yaşıyoruz.
Bu değişimi iyi değerlendirmek, geçmişte yapılan yanlışlardan ders çıkarmak zorundayız. Değişimi iyi okuyan, dönüşüme yön verenler geleceğin de kazananı olacak” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki süreçte dört önemli alanın kalkınmanın anahtarı olacağını belirten Kopuz: “Bunlardan birincisi, son 100 yıldır olduğu gibi enerji. Enerjiye yatırım yapanlar kazanacak. Burada Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölge hala kilit rolde. Zira %70’i bu coğrafyada yer alan petrol ve doğalgaz önemini korumaya devam edecek.
İkinci alan gıda. Gıda artık çok çok daha önemli hale gelecek. Dünya nüfusu artıyor, gıda üreticisi nüfus ve gıda alanları daralıyor. Daha önemlisi kimyasal olarak temiz gıda üretme imkânı giderek daralıyor. O yüzden gıda üretimi ve ticareti en önemli küresel konulardan biri olacak.
Üçüncü konu beşeri sermaye. Yani genç nüfus. Bu başlı başına bir problem. Çünkü genç nüfusunuz yoksa kalkınmada geleceğiniz yok demektir. Ama genç nüfusunuz varsa ve bu nüfusu eğitemiyorsanız, bunlara iş bulamıyorsanız bu da bambaşka bir problem demektir.
Şu an dünya bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Bir tarafta genç nüfusu olmayan gelişmiş ülkeler var. Diğer yanda genç nüfusu olan ama bunlara yeterli imkânı sağlayamayan az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler var. Önümüzdeki süreci buradaki denge şekillendirecek.
Dördüncü konu da teknoloji. Önümüzdeki dönemde teknolojinin gelişme hızı geçtiğimiz yüzyılın kat kat ilerisinde olacak. Bu da teknoloji üreten ülkeler ile üretemeyen ülkeler arasındaki farkı giderek açacak” dedi.
Bütün bu gelişmeleri yaşarken geçmişteki hataları tekrarlayacak mıyız? Yoksa daha adil, daha dengeli bir küresel sistem mi inşa edeceğiz? Sorularını yönelten TOBB Başkan Yardımcısı ve İSTİB Başkanı Ali Kopuz, daha adil bir sistemi kurmanın zorunlu olduğunu; çünkü ekonomik krizlerin de siyasi krizlerin de temelinin buradan kaynaklandığı belirtti.
Daha adil bir sistemin kurulmasının tek yolunun ticaret olduğunu anlatan Kopuz, konuşmasını söyle sürdürdü. “Ticaret kalkınmanın anahtarıdır, zenginliğin tabana yayılmasının anahtarıdır, huzurun anahtarıdır. Pek çok politik çatışmaların çözümü de ticarettir. Bir laf vardır: “önce ticaret, sonra siyaset” diye. İşte örneği yanı başımızda. 400 yıl birbiri ile savaşmış, iki büyük dünya savaşını çıkarmış Avrupa coğrafyası tarihteki en uzun çatışmasızlık dönemine ticaret ortaklığı ile başladı. Avrupa Birliği projesi bu ticari ortaklıktan doğdu.
O yüzden geçmiş yüzyılda yaşanan problemlerin azaltılabilmesi için önümüzdeki süreçte üç engel kaldırılmalıdır:
• Küresel ticaretin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
• Teknolojinin, bilginin transferinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
• İnsan dolaşımının önündeki engeller de mutlaka azaltılmalıdır.
Korumacılık faydadan çok zarar getirir.
Şunu unutmamalıyız: Korumacılık hangi alanda olursa olsun faydadan çok zarar getirir. Biz bunu ülke olarak da yaşayarak gördük. 1980’lere kadar korumacı politika uyguladık. Korumacılığı bırakıp rekabete açıldıktan sonra sadece 35 yıl içinde 3 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyi, yaklaşık 150 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline getirdik.
İtalya ve Çin arasındaki coğrafyanın en büyük sanayi gücü haline geldik. Bunu nasıl başardık? İki anahtar: Rekabet ve girişimcilik. Ben önümüzdeki süreci de bu iki unsurun şekillendireceğine inanıyorum. Bu organizasyonun da bu anlamda önemli bir yol gösterici olacağına inanıyorum.”
Zirvenin açılışında konuşan bir diğer isim olanDEİK Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak ise Küreselleşmenin temel sınavı, ‘insani değerlerimiz’ olacağına dikkat çekti.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, modern dünyada “Küresel düşün, yerel hareket et” stratejisinin geride kaldığını belirterek, “Küresel düşünüp, yereli gözetip, küresel hareket etme” döneminin yaşandığını belirtti.
Zirvenin açılışına katılamayan Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin konuşma metnini, Future Movement Genel Sekreteri Ahmed El Haririokudu.
Hariri, zirvenin gelecek açısından son derece önemli olduğunu belirterek, sorunlara karşı ayakta kalmak için önemli konuların burada konuşulacağını kaydetti.
Eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci ve UİP Global Danışma Kurulu Eş Başkanı Egemen Bağış ise konuşmasına, Mısır'daki terör saldırısında hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek başladı.
Zirvede "Nasıl bir dünya istiyoruz?" konusunun tartışılacağına değinen Bağış, 11 Eylül 2001 günü New York'ta o vahşeti yaşayanlardan biri olduğunu belirtti. Türkiye’nin, 40 yıldır PKK denilen, insanlıktan çıkmış terör örgütüyle amansız bir mücadele verdiğini ifade eden Eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci ve UİP Global Danışma Kurulu Eş Başkanı Egemen Bağış, “Bundan 1,5 yıl önce bu şehrin köprülerinde maalesef askeri üniforma giymiş bazı hain teröristler, halkın demokratik oylarıyla seçilmiş bir hükümeti devirmek için iç savaş çıkarma kalkışmasında bulundu. Bugün Ortadoğu'da hala birçok yerde kanayan yara var. Dünyanın birçok yerinde insanlık muazzam acılar çekiyor. Hiçbirimizin böyle bir dünyayı arzu ettiğine inanmıyorum, inanmak istemiyorum" şeklinde konuştu.
AB ülkelerinin, kafa kafaya verip, bir daha savaşmama kararı aldıklarını ve serbest ticaretin önünü açtıklarını ifade eden Eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci ve UİP Global Danışma Kurulu Eş Başkanı Egemen Bağış “Bunu yapmak o kadar da zor olmasa gerek. Bunu, bizler de bulunduğumuz coğrafyalarda tabiatıyla yapabiliriz. Her konuda hemfikir olamayız. İçimizde farklı renkleri sevenler, farklı siyasi tercihleri olanlar, farklı yaşam tarzları, farklı inançları olanlar olacak, ama insanlığın savaşmamayı başaracak kadar entelektüel birikimi olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.
Bankacılık, finans, telekomünikasyon, enerji, inşaat ve ulaştırma sektörlerinde çeşitli konuların ele alınacağı Boğaziçi Zirvesi’nde, kadın girişimciliği, genç liderler, mülteci sorunu ve üniversiteler gibi konular da konuşulacak.