BAŞKAN KOPUZ “TÜRKİYE EKONOMİSİNİN DIŞ ŞOKLARA KARŞI DAYANIKLILIĞI ARTTI"
(10.12.2015 . 05:02:53) (Okuma: 6249)
Aralık Ayı Meclis Toplantısında Konuşan Başkan Ali Kopuz: “Türkiye ekonomisinin dış şoklara karşı dayanıklılığı arttı…”
Aralık ayı Meclis toplantısında ekonomik ve siyasi gelişmeleri değerlendiren İSTİB Başkanı Ali Kopuz, son dönemde açıklanan tüm ekonomik verilerin ve beklentilerin, Türkiye ekonomisinin giderek güçlendiğini, dış şoklara karşı dayanıklılığının arttığını gösterdiğini belirtti.
İstanbul Ticaret Borsası Aralık ayı meclis toplantısı Meclis Başkanı A. Bülent Kasap yönetiminde gerçekleştirildi. 10 Aralık 2015 günü İSTİB meclis salonunda yapılan toplantıya Salihli Ticaret Borsası Meclis Başkanı Halil Çöygün ve Yönetim Kurulu Başkanı Yetiş Aksoy’un da içinde bulunduğu bir heyet de katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, gündemdeki ekonomik ve siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Kasım ayının ülkemiz ve dünya için sıkıntılı bir ay olduğunu belirten Ali Kopuz, Paris’teki terör olaylarının uluslararası topluma terörün ne denli bir bela olduğunu gösterdiğini ifade etti. Kopuz, ülkemizde yaşanan terör olaylarına da değinerek, “Diyarbakır’da hain bir terör saldırısı sonucu şehit olan polislerimiz ve katledilen Tahir Elçi Bey’e Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum” dedi.
Rusya kaybeder…
Hava sahamızı ihlal ettiği için düşürülen Rus uçağı sonrası doğan tartışmaların sadece ekonomik açıdan değerlendirilmesinin hatalı bir tutum olduğunu vurgulayan İSTİB Başkanı Ali Kopuz, “Ben İstanbul iş âleminin bir temsilcisi olarak konuyu sadece ekonomik yönüyle değerlendirmenin yanlış olduğunu her platformda ifade ediyorum. Ülkemizin itibarı bizim için her şeyin üstündedir. Rus uçağının düşürülmesi ülkemizin itibarının korunmasıdır. Kısa vadeli hesaplar ile ülkelerin çıkarları korunamaz” dedi.
Rusya’nın yaşanan olay karşısında köklü devlet geleneğine uygun olmayan bir şekilde çok hırçın davrandığına dikkat çeken Ali Kopuz, bu tutumun Türkiye’ye değil Rusya’ya zarar vereceğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Rusya, iki ülke arasındaki ticareti engellemek için çeşitli yollara başvurdu. Kamyonlarımızı sınırdan geri çevirdi. Ocak 2016 tarihinden itibaren de meyve, sebze ve beyaz et ürünlerinin Rusya’ya girişini tamamen yasaklayacaklarını söylediler.
2014 Yılında Rusya’ya ihracatımız 6 milyar, ithalatımız ise 25 milyar dolar. İhracatımızın beşte biri tarım ve gıda ürünlerinden oluşuyor. Yani üyelerimizi yakından ilgilendiriyor.
Konu ile ilgili ekonomik kayıpların bir an önce giderilmesi için TOBB bünyesinde “Rusya İletişim ve Koordinasyon masası” kurduk. Hükümetimiz ile işbirliği içerisinde sorunların bir an önce çözülmesi için çalışıyoruz. Üyelerimizden bu konuda sıkıntı yaşayanlar bu merkeze başvurabilirler.
Ayrıca Rusya’ya ihraç ettiğimiz birçok ürün için alternatif pazar arayışları sürüyor. Şimdiden Bosna, tarım ürünlerimize talip olduğunu söyledi. Azerbaycan ile karşılıklı olarak tır ve otobüs şoförlerine yönelik bir yıllık çok girişli vize uygulaması dün itibariyle hayata geçirildi. İnşallah Türk iş âlemi bu krizden de alternatif pazarlar bularak karlı çıkacaktır.”
Rusya uçak kriziyle ekonomik krizi gizliyor…
Uçak krizinin bir başka yönüne de dikkat çeken Başkan Kopuz, Rusya’nın uçak krizini kendi iç siyaseti için bir malzeme olarak kullanarak, kendi içindeki ekonomik krizi gizlemek istediğini belirtti.
Petrol fiyatlarının yedi yıl sonra ilk kez 40 doların altına indiğini hatırlatan Ali Kopuz, “Petrol fiyatlarında düşüşün sürmesi durumunda Rusya'nın yeni bir kriz dalgasıyla karşı karşıya kalması an meselesi. Türkiye için ise, en önemli maliyet kalemlerinden biri olan petrolün ucuzlaması tamamen lehimize bir durum” dedi.
Moody’s’in açıklamaları çelişkili…
Moody's’in 'Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke notu' aynı kalmakla birlikte, görünümünün 'negatif'liğini korumasıyla ilgili açıklamasına da değinen Başkan Kopuz, açıklamanın kendi içinde çelişkili olduğuna dikkat çekti. “Derecelendirme kuruluşlarının ülkemiz ekonomisiyle ilgili garip kararlarına biri daha eklenmiş oldu” diyen Ali Kopuz, “Moody's görünümümüzü 12 aydır 'negatif'te tutuyor. Türkiye 'yatırım yapılabilir ülke' notunu korurken, görünümün 'negatif'te kalması bir çelişki. Moody's in ya görünümü düzeltmesi, ya da Türkiye'nin notunu kırması gerekirdi” şeklinde konuştu.
Ekonomimiz beklentilerin üzerinde büyüdü…
Dün açıklanan sanayi üretim endeksi verilerini de değinen İSTİB Başkanı Ali Kopuz, endeksin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 arttığını hatırlatarak şöyle konuştu: “Yine dün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ‘Para ve Kur Politikası Toplantısı’nda 2016 yılı enflasyon hedefi yüzde 6.5 olarak revize edildi. Daha önce yüzde 5 olarak düşünülen hedef, asgari ücretin 1.300 TL’ye çıkacak olması nedeniyle 1,5 puan artırıldı. Belki takip etmişsinizdir biraz önce TÜİK 3. Çeyrek büyüme rakamlarını açıkladı. Ekonomimiz beklentilerin çok üzerinde, yüzde 4 büyüdü.
Kasım ayı meclis toplantısında, tarım sektöründeki büyümenin toplam büyümeye çok büyük katkı yapacağını söylemiştik. Yine yanılmadık. Tarım sektöründe yüzde 11 büyüme gerçekleşti. Böyle olunca 3. Çeyrek büyüme rakamı da yüzde dört oldu. Büyümede tüm bunların yanında halkımızın tüm siyasi ve ekonomik belirsizliklere ve olumsuz yönlendirmelere rağmen günlük hayatını olağan şekilde sürdürmesi ve makul düzeydeki kamu harcamaları etkili olmuştur.
Tüm bu veriler ışığında İstanbul Ticaret Borsası olarak 2015 yılı büyüme tahminimizi minimum yüzde 3,6 olarak revize ediyoruz. Yüzde 4’e yakın bir büyüme rakamı da bizi şaşırtmayacak.”
Dış şoklara karşı dayanıklılığımız arttı…
Uluslararası ekonomiyle ilgili de değerlendirmeler yapan Başkan Kopuz, Avrupa Merkez Bankası’nın mevduat faiz oranını düşürmesinin parasal genişlemeyi uzattığını vurguladı. Dünya ekonomisinin şu anda FED’in yapacağı faiz artırımı açıklamasını beklediğini belirten Kopuz, “ABD Merkez Bankası 15-16 Aralık'ta yapacağı toplantısında faizleri artırırsa, küresel ekonomik sistemde yeni bir dönem başlayacak.
FED politika faizini yüzde 0,25'in üzerine getirmez ise, bizim de tahminimiz bu yöndedir, gelişmekte olan piyasalar yılsonuna sakin bir şekilde girecekler. FED yetkililerinin, faiz artış kararı alırken, ABD ekonomisinde, toparlanmanın yeniden kesintiye uğramasından da korkarak, ölçülü bir faiz artış adımı atacaklarını düşünüyorum.
Bu arada, 3 Aralık perşembe günü Avrupa Merkez Bankası, mevduat faiz oranını düşürdü ve parasal genişlemeyi 6 ay daha uzattı. Avrupa Merkez Bankasının FED'i faiz artırımına zorlamak adına, parasal genişlemeyi çok zayıf tuttuğu görülüyor. Doların aşırı değerlenmesi, ABD dış ticaret açığını büyüteceğinden, FED 16 Aralık'ta faiz artış kararını yeniden erteleyebilirdi.
Tüm bu gelişmelere rağmen dolar 2,88-2,92 TL bandına oturmuş durumda. Bu da gösteriyor ki Türkiye ekonomisinin dış şoklara karşı dayanıklılığı son derece artmıştır” dedi.
2016’da AB Ortak Tarım Politikası üzerine odaklanacağız…
Konuşmasında, Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası’yla desteklenmeyen bir tarım sektörünün Gümrük Birliği’ne dâhil edilmesinin ortaya çıkaracağı sıkıntılara da değinen Başkan Ali Kopuz, bu konuyla ilgili 2016 yılında daha yoğun çalışacaklarını ifade etti. Ali Kopuz, “Türkiye ile AB arasında tarımsal ürün hareketindeki artış, Türkiye’nin gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı konularındaki AB kurallarını hızlı bir şekilde uygulamasına bağlı olacaktır. Avrupa çiftçisi, mazotu, bize göre yaklaşık yüzde 40 ile yüzde 60 daha ucuza kullanıyor. Diğer tarım girdilerini de çok daha ucuza temin ediyor. Hükümetimizin seçim bildirgesinde bu probleme çözüm olarak yem ve gübrede KDV’nin kaldırılması bulunuyor. Bu konu tarım sektörünün ve üreticilerin yıllardan beri en önemli taleplerinden biriydi.
Biliyorsunuz tarım ve hayvancılıkta en önemli girdiler yem, gübre ve mazot maliyetleri. Mazotla ilgili belli oranda destekler yapılıyor. Bunun yanında petrol fiyatlarındaki düşüş de maliyeti azaltıcı bir etki yaptı. Hükümetimiz kısa zaman içerisinde yem ve gübredeki KDV’yi kaldırmayı başarabilirse çiftçimizin üzerinden yüzde 15’lik bir yük kalkacak” dedi.
KDV’li hammadde, KDV’siz ürün sorunu çözülmeli…
Yem ve gübre üreticilerinin KDV’li olarak aldıkları hammaddelerden üretecekleri ürünü KDV’siz olarak satmak zorunda kalacaklarını hatırlatan Başkan Kopuz, “KDV yükünün tümünün yem ve gübre üreticilerinin üzerine kalması bu girdi maliyetlerinde beklenen düşüşün gerçekleşmesine engel olabilir. Bu konuda da hükümetimizin bir çalışma yapması gerekiyor. Fakat sektör için bunların tek başına yeterli olacağını düşünmüyorum. Tarımsal ürünlerdeki fiyat istikrarsızlığı üreticinin cesaretini kırıyor. Burada yeni hükümetten beklentilerimiz tüm bunların yanında sektöre hareketlilik getirecek yeni teşviklerin bir an önce hayata geçirilmesidir. Hep birlikte bu sorunların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.