İstanbul Ticaret Borsası

               

  • HABERLER
  • BAŞKAN KOPUZ, YENİ ANAYASA'YI İŞARET ETTİ
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.



    BAŞKAN KOPUZ, YENİ ANAYASA'YI İŞARET ETTİ
    (12.11.2015 . 06:02:26) (Okuma: 3292)

    İstanbul Ticaret Borsası Meclis toplantısı Eminönü’nde bulunan merkez binasında gerçekleşti. Toplantıda üyelere hitap eden Başkan Kopuz şöyle konuştu:

    Türk milleti ayağındaki prangalardan yeni bir anayasa ile kurtulacaktır

     

    “Geçen hafta ülkemiz için önemli bir dönemeci geride bıraktık. 1 Kasım seçimlerinde halkımız kararını verdi. Seçim sonuçlarının hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

     

    Bütün tahriklere ve kışkırtmalara rağmen huzur içinde bir seçim geçirdik. Halkımız bir kez daha istikrardan, huzurdan, güvenden, barıştan ve ülkemizin 13 yıllık ekonomik kazanımlarının devamından yana olan tavrını sandığa yansıtmıştır.

     

    Bu sonuçlar, İstanbul Ticaret Borsası olarak, tekrar seçim istemekle ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Biz bazı oda ve sivil toplum örgütlerinin dış baskılar ve dayatmalar ile yaptıkları koalisyon çağrılarına en güçlü şekilde karşı çıktık. Çünkü biz halkın sağduyusunun asla yanılmayacağına inanıyorduk.

     

    Ülkemiz bu sonuçlar ile kaldığı yerden, büyüme ve gelişmesine devam edecektir. Güçlü bir iktidarın ekonomik gelişme ve kalkınmaya sağladığı katkıları iş dünyası olarak çok iyi biliyoruz. Halkımız bu konuda yolumuzu açmıştır.

     

    Bizler iş dünyası olarak, her zaman ifade ettiğim gibi, Büyük Türkiye ideali için en iyi bildiğimiz işi yapmaya, çalışmaya, üretmeye var gücümüzle devam edeceğiz.

     

    İnşallah kasım ayının son haftası yeni hükümet kurulmuş olacak. İstanbul iş dünyası olarak kurulacak hükümetten beklentimiz, ekonomik gelişmeye ve reformlara odaklanarak, yeni bir anayasa ile büyük Türkiye ideali için var güçleriyle çalışmalarıdır. Biz iş dünyası olarak yeni anayasa konusunda her türlü katkıyı yapmaya hazırız. Çünkü Türk milletinin ayağındaki prangalardan yeni bir anayasa ile kurtulacağına  inanıyoruz.

     

    AK Parti hükümetinin yaptığı her doğru işin arkasında olacağımı buradan açıklıyorum. Ama eğer yanlış bir iş yapılacak olursa, çekinmeden, korkmadan karşısında olacağımızı da herkesin bilmesini isterim.

     

    Türk milleti AK Partiye önemli bir görev vermiştir. İçeriden ve dışarıdan gelen algı operasyonları ve karalama kampanyalarına rağmen AK Parti’yi yüzde ellilik bir destek ile tekrar iktidara getirmiştir. Hükümetimiz bunun büyük bir sorumluluk olduğunu bilmelidir.

     

    Eğer bir iş doğru ise milletimiz de onun destekçisi oluyor. Yanlışsa yanlışı da affetmiyor.

     

    Ben İstanbul iş dünyasının bir temsilcisi olarak AK Parti hükümetinin yaptığı her doğru işin arkasında olacağımı buradan açıklıyorum.

     

    Ama eğer yanlış bir iş yapılacak olursa, çekinmeden, korkmadan karşısında olacağımızı da herkesin bilmesini isterim. Yanlışı yapan kim ve hangi makamda olursa onun karşısında olacağız.

     

    Türk milleti Ak Partiye öyle ağır bir görev vermiştir ki, bu işte gaflete düşmeye ve adaletten ayrılmaya yer yoktur.

     

    FED'in 15-16 Aralık toplantısından faiz artırım kararı çıkabilir.

     

    Ülke olarak kasım ayına bütün bu gelişmelerin ışığında çok moralli bir şekilde başladık. Borsada hızlı bir yükseliş, dövizde ise düşüş yaşadık. Hatta dolar kuru 2,75’i gördü.

     

    Sonrasında ise ABD’den gelen faiz artırma sinyalleri dövizde tekrar bir artış getirdi. Nitekim, 1 Kasım'da 4 yıllığına siyasi belirsizliğin aşılması ile 2,75 TL'yi bile gören dolar-TL kuru, veri açıklanınca önce 2,88 TL'yi aştı, hatta 2,92 TL'yi gördü; ama Türk ekonomisinin pozitif ayrışmaya başlaması nedeniyle, bugün yeniden 2,88 TL'nin altında. Şimdi ise gözler, aralık ayı başında açıklanacak olan ABD kasım ayı tarım dışı istihdam verisinde. Bu veri de çok kuvvetli gelir ise, FED'in 15-16 Aralık toplantısından faiz artırım kararı çıkabilir.

     

    Daha önce İstanbul Ticaret Borsası olarak 2015 yılında ABD Merkez Bankasından bir faiz artışı beklemediğimizi söylemiştim. Kasım ayına kadar bu konuda haklı çıktık. Fakat 6 Kasım günü açıklanan ve beklenenden yüksek gelen ekim ayı tarım dışı istihdam verisi ve bunun üzerine FED’den yapılan açıklamalar artışın aralık ayı içinde olma olasılığını yükseltti.

     

    Ekonomi yöneticilerinin önümüzdeki günlerde birinci gündemi piyasaları ve firmaları faiz artırımı için hazırlamak ve finansal oynaklığı ve ekonomik hasarı azaltmak için çalışmak olacaktır.

     

    FED'in faiz artırımı ile birlikte, gelişmekte olan ülkelerden çekilmeye devam etme ihtimali olan küresel sermayenin, büyümeyi ne ölçüde etkileyeceği kestirilemiyor. Ancak şu muhakkak ki daha güçlü bir dolar kuru ile karşı karşıya kalacağız.

     

    Saygıdeğer Meclis ve Komite üyeleri;

     

    Başka bir gelişmeden daha bahsetmek istiyorum. Pazartesi günü TÜİK Eylül ayı sanayi üretim verisini açıkladı. Sanayi üretiminde geçen yılın aynı ayına göre 2,8 artış var. Gıda, içecek ve tütün satışları ise ciro bazında yüzde 2,6 artmış.

     

    Tarım sektörü ile ilgili veriler henüz açıklanmadı ama bu sektörde de verilerin beklentilerin üzerinde olacağını düşünüyorum. Bir başka gelişme ise, Çin'in ihracatı 4 aydır, ithalatı 12 aydır azalıyor. Bu durum küresel emtia fiyatlarında gerilemeye yol açtı ve bu gerileme devam ediyor.

     

    Hükümetimiz yapısal reformlara kaldığı yerden hızla devam ederek ekonomimizi dış şoklara karşı daha korunaklı hale getirmelidir. Emtia ithalatçısı bir ülke olarak, küresel emtia fiyatlarındaki bu tabloyu lehimize çevirmemiz gerekiyor.

     

    Hepinizin dikkatini çekmiştir dün bir veri daha açıklandı. Eylül ayında cari işlemler dengesi 95 milyon dolar fazla verdi. Yapılan revize ile birlikte 2009 Yılı eylül ayından bu yana ilk defa iki aydır fazla verdik. Cari açık / GSYH oranının yılsonunda yüzde 5’in altına inebilir.

     

    Tüm bu veriler ışığında 2,6 ile 2,8 arasında olacağını tahmin ettiğimiz 3. Çeyrek büyüme oranının 2,8’in üzerinde olacağını düşünüyorum.

     

    Asgari ücret artışı iç piyasayı canlandırır

     

    Hepimizi ilgilendiren önemli bir konu daha var. Asgari ücretin 1300 TL’ye çıkacak olması. Dün Eski Çalışma Bakanı Faruk Çelik Bey Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 1 aralıkta toplanacağını ve 1 ocakta 1300 TL asgari ücretin hayata geçeceğini söyledi.

     

    Ülkemizde 5 milyon asgari ücretli var. Fakat bunların yarısına yakını daha fazla ücret almasına rağmen asgari ücretten çalıştırılıyor. Bu durumdaki kişilerde 60 TL.’nin biraz üzerinde diğer asgari ücretlilerde ise 400 TL’nin üzerinde bir maliyet getiriyor.

     

    Tabii ki bu maliyetin tamamı bizlerin yani işverenlerin üzerine yüklenmeyecek. Bizler bu konuda çalışmalar yapıyoruz. İşveren primlerinden kesinti yapılması, maliyeti belli bir dönem için devletin yüklenmesi aşamalı olarak işverene yansıtılması veya asgari ücretten vergi alınmaması gibi çözümler şu anda tartışılıyor. İş dünyası için en uygun olan çözüme ulaşmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

     

    Bu bizler için bu konunun birinci yönü ikinci yönü ise asgari ücretteki artışın ekonomiye etkisinin ne olacağı. Ben inanıyorum ki bu artış, hükümetimizin iç piyasayı canlandırmaya yönelik politikalarının hayata geçirilmesi ile birlikte kısa zamanda kişi harcamalarında artış meydana getirecektir. İç piyasanın canlanması bizler için daha fazla üretmek, daha fazla kazanmak demektir.

     

    G20 Dönem Başkanlığı Zirvesi küresel sistemde ulaşılan seviyeyi gösteriyor

     

    Ülkemiz bu günlerde çok önemli bir zirveye ev sahipliği yapıyor. G20 zirvesi Antalya’da toplanıyor.

     

    Biliyorsunuz 1 Aralık 2014 itibariyle G20 Dönem Başkanlığını ülkemiz üstlendi. G20 Başkanlığının ülkemizde olması kaydettiğimiz siyasi ve iktisadi başarıların, küresel sistemde ulaştığı seviyenin göstergesidir.

     

    Dünyanın en büyük 19 ekonomisi ve Avrupa komisyonundan oluşan G20 Liderler Zirvesi yıl boyunca yapılan toplantılar neticesinde ulaşılan sonuçların karara bağlanması açısından önem arz ediyor.

     

    Ülkemizin Dönem Başkanlığının üç önceliği var.

     

    Birincisi; “Küresel Toparlanmanın güçlendirilmesi ve Potansiyelin Arttırılması”,

     

    İkincisi; “Dayanıklılığın Arttırılması”

     

    Ve Üçüncüsü de “Sürdürülebilirliğin Desteklenmesi”…

     

    Bu konulardaki çözümler, inşallah alınacak kararlar ile hayata geçirilmiş olacaktır.

     

    G-20 Dönem Başkanlığımız sırasında, bugüne kadar G-20 nezdinde yeterince temsil edilmeyen gelişmekte olan ülkelerin özellikle düşük gelirli ülkelerin temsilcisi olduk.

     

    KOBİ’lerin dünya ticaretine ve küresel değer zincirlerine entegrasyonu için çalışmalar gerçekleştirdik.

     

    Bu toplantının ülkemizin her alanda yükselen profilinin uluslararası toplum tarafından bir kez daha görülmesini sağlayacağına inanıyorum.”





Galeri

İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?