Başvuru Yapan:
Gerçek Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
Başvuru Yapan:
Tüzel Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

BİR TABAKTA TARİH: İSTANBUL PİLAVI’NIN LEZZET YOLCULUĞU
(26.02.2025 . 12:54:47) (Okuma: 231)
Tarih boyunca kültürlerin bir buluşma noktası olan İstanbul, mutfağıyla da adından söz ettirmiştir. İstanbul mutfağı, Osmanlı sarayının ihtişamıyla halk sofralarının samimiyetini birleştiren bir çeşitliliğe sahiptir. Bu zengin mutfak mirasının en özel yemeklerinden biri de “İstanbul Pilavı” olarak bilinir.
İstanbul Pilavı, adından da anlaşılacağı gibi şehrin mutfak kültürünün bir yansımasıdır. Ancak bu lezzet, sade bir pilav olmaktan çok daha fazlasıdır. Safranın sarı rengiyle farklılaşan bu pilav, aynı zamanda çiğ badem, Antep fıstığı, kuş üzümü, kavrulmuş ciğer ve tavukgöğsü gibi ürünlerin harmanlanmasıyla yapılır. Her bir malzeme, yemeğe farklı bir derinlik katar.
Tarihten Bir Kesit: Osmanlı Saray Mutfağı
İstanbul Pilavı’nın kökeni, Osmanlı saray mutfağına kadar uzanır. Sultanın özel davetlerinde ve şehirdeki önemli etkinliklerde sunulan bu pilav, hem bir ana yemek hem de bir yan yemek olarak servis edilirdi. 1574 yılında tutulan muhasebe kayıtlarında, sarayın kilerinde bulunan pirinçten pilav yapıldığı, geri kalan bakiye pirincin bir sonraki yıla devredildiği belirtilmektedir. Nilgün Tatlı da “İstanbul’un 100 Lezzeti” isimli kitabında İstanbul Pilavı’nın tarihçesine ve yapılışına yer vererek, ‘1574 yılında sarayın kilerinde bulunan 975 ton pirinçten o yıl Has mutfakta 42 ton, yabancı elçi ziyafetlerinde 229 ton, Divan yemek şenliklerinde 208 ton, Enderun görevlileri için 188 ton olmak üzere yaklaşık 216 ton pirinç pişirildiğini’ ifade ediyor.
İstanbul Pilavının Yapılışı
30 dakika sıcak tuzlu suda bekletilen pirinç yıkayıp süzülür. Pirinçler, bademlerle birlikte tereyağında kavrulur. Haşlanan tavuk göğsünün suyundan 2 bardak ayrılır. Yarım kahve fincanı suda 30 dakika kadar bekletilen safran tavuk suyunun içine katılır. Didiklenen tavuk eti bezelye, tuz, karabiber, daha önceden kavrulmuş küp küp doğranmış ciğer, badem ve zencefil kavrulan pirincin içine ilave edilir. Bunun üzerine kalan tavuk suyu eklenerek suyu çekene kadar pişirilir. Pişen pilavın içine daha önceden sıcak suda bekletilen Antep fıstıklarının iç kabukları soyulup pilava eklenir ve pilav dinlenmeye alın.
Günümüzde İstanbul Pilavı
Bugün İstanbul Pilavı, kullanılan malzemelerin değerli ve fazla olması nedeniyle esnaf lokantalarında sıklıkla yapılan bir ürün değildir. Ancak şehirdeki çeşitli restoranlarda özel istek üzerine yapıldığına dair bilgiler mevcut. Web taramalarında birçok sitede İstanbul Pilavı’nın yapılışı anlatılıyor. Günümüze kadar ulaşan geleneksel tarifi herkes evinde basitçe yapabilir. İstanbul’un bu eşsiz lezzeti, yalnızca bir yemek değil, aynı zamanda şehrin kültürel geçmişine bir yolculuktur. Geleneksel tariflere sadık kalınarak yapılan bu yemek, İstanbul’un zengin tarihini ve mutfak kültürünü günümüz sofralarına taşıyor Denemek isteyenler için İstanbul Pilavı, tarih ve lezzetin mükemmel bir buluşmasıdır.
İstanbul Pilavı Malzemeleri
• 1 adet haşlanmış ve küp doğranmış tavuk göğsü
• 3 çorba kaşığı tereyağı
• 1 çimdik safran
• 1 tatlı kaşığı şeker
• 3 çorba kaşığı kabukları soyulmuş ve hafif kavrulmuş badem içi
• 2 su bardağı pirinç
• 6 çorba kaşığı bezelye
• 3,5 su bardağı tavuk suyu
• 1 çorba kaşığı hafif kavrulmuş dolmalık fıstık
• 1 çorba kaşığı ufak ufak
Hakan Kopuz