Başvuru Yapan:
Gerçek Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
Başvuru Yapan:
Tüzel Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
FINDIK TOPRAKTA YETİŞEN ALTINDIR
(08.02.2022 . 13:21:11) (Okuma: 323)
İSTİB 15. Kuruyemiş ve Kuru Meyve Ticareti Meclis Üyesi Çetin Topaloğlu, yaptığı basın açıklamasında, fındığın Türkiye için önemine dikkat çekerek, “Fındık, en değerli tarımsal ürünlerimizden biridir. Adeta toprakta yetişen altındır. Buna rağmen ne yazık ki gereği gibi değerlendiremiyoruz. Fındıkta üretim zengini, gelir fakiriyiz. Fındıkta verimliliği artırmaz, katma değerli olarak satmayı başaramazsak dünya liderliğini elimizden alırlar” dedi.
Türkiye’nin fındık üretimindeki yerini hatırlatarak, hem üretimde hem ihracatta dünya lideri olduğuna dikkat çeken İstanbul Ticaret Borsası Kuruyemiş ve Kuru Meyve Ticareti Meclis Üyesi Çetin Topaloğlu, “Belki de yıllardır süren bu liderliğin verdiği rehavetle, fındık yeterince önemsenmiyor. Oysa lider kalmak için emek ve çaba gösterilmesi gerekir. Olmaz demeyelim, böyle giderse liderliği bir gün kaybederiz” şeklinde konuştu.
Çetin Topaloğlu, Türkiye’nin dünya fındık üretiminin yüzde 62’sini, dünya ihracatınınsa yüzde 72’sini elinde tuttuğunu belirtti ve şöyle konuştu: “Türkiye’de yaklaşık 400 bin aile fındık tarımı yapıyor. Ancak maalesef fındık üreten ülkeler arasında en düşük verim bizde. Bir dönümden elde edilen ortalama ürün ABD’de 236 kg, Fransa’da 225 kg, İtalya’da 128 kg iken Türkiye’de 96 kg civarında… Bu oranın düşüklüğünün nedeni, bölünmüş bahçeler, yaşlı fındık ağaçları ve doğru yöntemlerin kullanılmaması. Çeşitli bölgelerimizde yapılan örnek bahçelerde, dönüm başına verimlilik 350-400 kiloya kadar artırılmıştır. Yani doğru yöntemlerle üretimimizi katlamamız mümkündür. Hükumetimiz birçok ürün gibi fındığa da destek veriyor. Bahçelerin ıslahı ve modern yöntem kullanımının teşviki için de bir proje başlatmak yararlı olacaktır.”
Fındıkla ilgili üretim sorunlarının yanında pazarlama ve katma değer kazandırma ile ilgili de sorunlarımız olduğunu vurgulayan Topaloğlu, “Ürettiğimiz fındığı değerinde satamadığımızın en önemli göstergesi ihracat verileri. Fındık ihracımızın yüzde 56’sı natürel iç fındık olarak yapılıyor. Yüzde 18’i işlenmiş, yüzde 26’sı ise ileri işlenmiş ürün olarak ihraç ediliyor. Yani ürünümüzün çoğunu hammadde olarak dışarı gönderiyoruz. Üretim verimliliğini artırmak için nasıl devletimizin teşvik çeşitlendirmesi gerekiyorsa, fındığın değerlenmesi için de girişimcilerimizin fındığı değerlendirmesi gerekiyor” dedi.
Fındığın iç tüketiminin de düşük olduğunu belirten İSTİB Meclis Üyesi Çetin Topaloğlu, diğer üretici ülkelerle kıyaslandığında fındık iç tüketiminin Türkiye’de artırılması gerektiğini vurgulayarak, “Yani bu yararlı ürünü ne yeterince tüketiyoruz, ne de gelirinden yeterince faydalanıyoruz. Biz fındığı hammadde olarak satarak elde edebileceğimiz gelirin en azını elde ediyoruz. Oysa örneğin fındık ezmesi haline getirerek satan ülkeler bundan en büyük geliri elde ediyorlar. Yani Türkiye fındığın üretim zengini, gelir fakiri bir ülke… Bu kısır döngüden kurtulmalıyız. Fındıktan elde edeceğimiz en yüksek geliri elde etmek için çabalamalıyız” dedi.
Haber ile ilgili basın ve internet yansımaları için tıklayın.