“GIDA FİYATLARI ENFLASYONLA MÜCADELENİN MERKEZİNDE”
(22.08.2025 . 13:57:17) (Okuma: 151)
İstanbul Ticaret Borsasının Ağustos ayı Meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, enflasyonla mücadele politikalarına değinerek, “Gıda fiyatlarında istikrar, enflasyonla mücadelenin merkezindedir” dedi.
2023 yılının ortasından bu yana uygulanan sıkı para politikasının etkilerinin, kısmen rakamlara yansımaya başladığına dikkat çeken İSTİB Başkanı Ali Kopuz şöyle konuştu: “Bir yıllık periyoda baktığımızda, TÜFE artış hızında yavaşlama eğilimi var. Mayıs 2024’te yüzde 75’lerde zirve yapmış olan yıllık enflasyon, Temmuz itibarıyla yüzde 33 seviyelerine gelmiş durumda. Merkez Bankası enflasyon hedefi ile piyasa beklentisi arasındaki makas daralıyor. Malumunuz gıda enflasyonu, genel enflasyonun üzerinde bir artış gösteriyordu. Son aylarda, bu durumun tersine dönmesi sevindiricidir. Gıda ve alkolsüz içeceklerin, enflasyon sepetindeki ağırlığı, kabaca dörtte bir… Bu nedenle gıda fiyatlarında istikrar, aslında enflasyonla mücadelenin merkezinde bulunuyor. Tabi burada geçici bir iyileşmenin kimseye faydası yok, kalıcılık sağlanması lazım. Üretim maliyetlerine dayanmayan fiyat artışları, fırsatçılığın bir sonucudur ve bunu ahlaki bir sorun olarak görüyorum.”
Tarımsal üretimi güçlendirmenin gıda enflasyonu ile mücadelede en önemli faktörlerden biri olduğuna inandığını belirten Başkan Ali Kopuz, “Bugün tarım sektörü; küresel ısınmanın, kuraklığın ve iklim değişikliğinin ağır yükünü taşıyor. Don felaketli, kuraklık, şap hastalığı gibi ciddi verim kaybına neden olan durumlarla mücadele ediyoruz. Hepimizin hatırlayacağı gibi, bahar aylarında yaşanan şiddetli don, ihracatında güçlü olduğumuz fındık, kuru üzüm, kayısı, zeytinyağı gibi ürünleri vurmuştu. Yaz aylarında ise tarımsal kuraklık ve aşırı sıcaklar, hububat ekili alanları kısmen etkiledi. Son 55 yılın en sıcak Temmuz ayını geride bıraktık. Nitekim ayçiçeği gibi ürünlerde rekolte kayıpları bugün sahada açıkça görülüyor. Tarımsal üretimde yaşanan kayıplar, zincirleme etkilerle piyasa dengelerini de bozuyor. Yani tarım sektörünün yaşadığı bu zorluklar aslında genel ekonomiye de yansıyor” dedi.
Enflasyonla mücadelenin finansmana erişim konusunda zorluk doğurmasına da dikkat çeken İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, “Fiyat istikrarı için bir nevi acı reçete olarak uygulanan sıkı para politikası, finansmana erişimi zorlaştırıyor. Bu yüzden, üretimin çarklarını döndürmek için bilhassa KOBİ’lere yönelik finansman imkânları oluşturulması, mevcut durumda hayati bir meseledir. Bu kapsamda, KGF kefaletli TOBB nefes kredisi devreye alınmıştı. Bir ay gibi kısa sürede TOBB çatısı altında bulunan 23 bin 500 firmaya, 30 Milyar TL’lik kredi desteği sağlandı. Belirlenen kredi limitine ulaşıldığı için, başvuru süreci tamamlandı. Ancak kredi tutarının artırılması için ilgili makamlara konu iletilmiş durumda. Son olarak, KOBİ tanımı da güncellendi. Satış hasılatı ve mali bilanço üst limiti 500 milyon TL’den 1 milyar TL’ye çıkarıldı. Bu sayede, daha fazla işletmenin, KOBİ’lere özel desteklerden yararlanmasının önü açılmış oldu” dedi.
Tarım politikalarının oluşturulmasında sağlıklı istatistiki verilerin önemini hatırlatan Başkan Ali Kopuz, genel tarım sayımında, takvim işlediğini vurgulayarak, “Temmuz ayında fiilen başlayan saha çalışmasının, yılsonuna kadar tamamlanması bekleniyor. Bitkisel veya hayvansal üretim faaliyetinde bulunan, tüm tarımsal işletmelerden veriler toplanıyor. Bu sayede veriye dayalı ve daha sağlıklı tarım politikaları geliştirmek mümkün olacaktır. Tarımsal üretim planlaması; doğru finansman ve güçlü lojistikle birleşirse, Türkiye üretimde daha dirençli, dış pazarda ise daha rekabetçi bir yapıya kavuşacaktır” dedi.
Türkiye’nin tarımsal ihracatının sürekli arttığını ifade eden Başkan Kopuz, “Tarımsal hammadde yanında işlenmiş ve markalaşmış ürünlerle de dünya pazarında rekabet eden bir konumda olmaya mecburuz. Gıda enflasyonunu düşürme yolunda, tarladan sofraya olan basamakları kısaltmak, soğuk zincir ve lojistik yatırımlarını artırmak zorundayız. Gerekli adımları atarsak, bu hedefler için bir eksiğimiz yok” şeklinde konuştu.
Türk çiftçisi geçmişten gelen güçlü bir üretim kültürü olduğunu, gıda sanayicisinin de sürekli kendini yenilediğini belirten Ali Kopuz, “Tıpkı savunma sanayisinde olduğu gibi, tarım ve gıda sanayisine de bayraktarlık yapacak bir girişimci nesline ihtiyacımız var. Devlet politikalarıyla ve reel sektör olarak, onları desteklemek zorundayız” dedi.