İSTİB BAŞKANI ALİ KOPUZ: "FELAKET TELLALLARI YANILIYOR..."
(09.08.2018 . 17:11:23) (Okuma: 1461)
İstanbul Ticaret Borsası’nın Ağustos ayı Meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, “Bildiğiniz gibi Dünya hem politik hem de ekonomik anlamda çalkantılı bir dönemden geçiyor. Türkiye olarak, bir yandan küresel güçlerin maşası olan eli kanlı terör örgütleri ile mücadele ederken, diğer yandan aynı şer odaklarının çok yönlü saldırıları altındayız” şeklinde konuştu.
Felaket tellalları mahcup olacak
Felaket tellallığı yapanların yine yanıldığını ve mahcup olacaklarını belirten Başkan Kopuz, dövizdeki yükselişe rağmen Türkiye’de birçok ekonomik göstergenin olumlu olduğunu belirten Başkan Kopuz, ülkeye yabancı sermaye girişinin de sürdüğünü hatırlattı:
“İşsizlik oranı 0,9 puanlık azalış ile %9,6 seviyesinde gerçekleşti. Toplam istihdam ise geçen yılın aynı ayına göre 853 bin kişi artarak 29 milyon 9 bine ulaştı.
Temmuz ayında tüketici fiyatları arttı. Bu durumda Maliyet enflasyonunun etkisi büyük olsa da, enflasyondaki yükselişe en belirgin katkı döviz kuru etkisinin yüksek olduğu temel mal grubundan geldiğinin altını çizmek lazım. Sanayi üretimi mayıs ayında yıllık bazda %6,4 arttı,
Tüketici Güven Endeksi Temmuz ayında %4 artarak son 22 ayın zirvesine çıktı.
TOBB verilerine göre, Ocak-Haziran döneminde 5 bin 782 yabancı sermayeli şirket kuruldu.
Yabancı şirket sayısı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 103,7 artış gösterdi. Yani felaket tellallarının söylediğinin aksine ülkemize yabancı yatırımcılar gelmeye devam ediyor.”
Ticaret Savaşları
Geçen yıl Ağustos Meclisinde yaptığı konuşmayı hatırlatarak sözlerini sürdüren Ali Kopuz, “Geçtiğimiz yıl tam da Ağustos ayında, bu kürsüden küresel ticaretteki toparlanma emarelerini ve büyüme oranlarımızı olumlu bulduğumu söylemiştim. Bununla birlikte, “Bazı ülkelerin korumacı ticaret politikalarına yönelmesi, bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyebilir. Bu durumu da dikkatle takip etmeliyiz.” diye eklemiştim. O dönemde pek konuşulmayan bu husus, zaman içerisinde artık herkesin dilinde olan “Ticaret Savaşları” haline geldi.
ABD Başkanı Trump, son dönemdeki korumacı politikaları yüzünden başta Çin ve AB ile ticaret savaşına girmiş durumda. İnsanlar bunu Trump’ın belirli bir politika olmadan yaptığını düşünüyor. Ancak geçtiğimiz Aralık ayı sonunda açıklanan ABD Ulusal Güvenlik Konseyi raporuna bakılacak olursa, Trump’ın bir plan dâhilinde hareket ettiği görülebilir. Amerika Birleşik Devletleri, önümüzdeki yıllarda küresel liderliği Çin’e kaptıracağından endişe ediyor. ABD, bu gerçekleşmeden evvel çoklu anlaşmalardan çıkıp, kendi çıkarına ikili anlaşmalar yapma stratejisini güdüyor. ABD’nin ticaret hamlelerine maruz kalan devletler de, buna örtülü bir kur savaşı ile karşılık vermekteler.
ABD dolarının gelişmiş ülke paraları karşısındaki değerini gösteren dolar endeksi, 2018’e 88 puanlar düzeyinde girmişti. Ancak özellikle son iki ayda dünyanın önde gelen para birimleri karşısında güçlendi. Son bir ayda 93.36 puandan 95.27 puana geldi. Son dönemde, ABD ile yaşadığımız gerginlikten dolayı, daha kapsamlı “yaptırımların” gelebileceği endişeleri arttı. Yurtiçi piyasalarda döviz kurlarına yönelik olumsuz bir fiyatlama oluştu. ABD henüz faiz artışı döngüsünü bitirmiş değil. Dolar uluslararası piyasalarda güç kazanmayı sürdürüyor. Hafta başından itibaren ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları başladı. Hâlbuki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri ve İran arasında 2015'te bir uzlaşmaya varılmıştı.
İran ile iş yapmanın önündeki engeller kaldırılmıştı. İş dünyamızın da çok iyi bildiği gibi, geçmişte gerek Irak gerek ise İran'a uygulanan benzer yaptırımlardan Türkiye de etkilenmiştir. Ancak herkesin şunu çok iyi bilmesi gerekir ki bu ticaret savaşlarının kazananı olmayacak” dedi…
Orta Vadeli Program
Ağustos ayı sonunda ekonominin yol haritasını içeren Orta Vadeli Programın ilan edileceğini hatırlatan İSTİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, “Bakanlıklar ve kurumların 2019-2023 dönemine ilişkin Stratejik Plan çalışmaları Kasım ayı sonunda tamamlanacak.
Bu plan devreye girdiğinde tüm bu projeler sayesinde çok daha etkin bir ilerleme kaydedeceğiz ve şu anda yaratılmaya çalışılan olumsuz havayı bertaraf edeceğiz. Bu noktada daha önceden bahsettiğim gibi en büyük kozumuz Başkanımızdır. Hiç şüphemiz yok ki, ihtiyaç halinde Türkiye, gereken hamleleri cesurca yapacaktır.
Artık Türkiye, Başkanlık sistemi ile beraber, bürokrasi engeline takılmadan 2023 hedeflerine süratle hareket ediyor. Yeni sistem ve güçlü bir liderlik ile geçmişte olduğu gibi büyük atılımlar gerçekleştirecek, dünyanın ilk 10 ekonomisine girme hedefine doğru adım adım ilerlemeye devam edeceğiz. İş dünyası olarak bu Ekonomi Savaşı’nda ülkemizin en önemli cephelerinden biri olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
100 Günlük Eylem Planı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 100 Günlük Eylem Planı hakkında da konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, şunları söyledi:
“Hükümet tarafından açıklanan 100 günlük eylem planını, iş dünyası olarak çok olumlu karşıladık. Özellikle mevcut bütçenin dışına çıkılmadan, binin üzerinde projenin hayata geçirilecek olması Başkanlık sisteminin somut bir getirisidir. Ülkemiz yeni sistemle büyük bir eşik atlamıştır. Bu eylem planı, aynı zamanda Başkanlık Sisteminin ilk manifestosu niteliğini taşımaktadır. Her şeyden önce, ihracat odaklı büyüme vurgusu hem iş dünyası hem de milletimiz için kıymetli. Yeni eylem planına göre Çin, Meksika, Rusya ve Hindistan gibi yeni pazarlara açılacağız. Bu durum ülkemizin ihracat kapasitesini arttırırken, aynı zamanda akılları sıra bizi ekonomik yaptırımlar ve ambargolarla tehdit etmeye kalkan malum ülkelerin saldırılarına karşı da, etkili bir önlem olacaktır.
Programda açıklanan ve bizim de uzun zamandır çalışmalarını desteklediğimiz, kurucu ortağı olduğumuz Ürün İhtisas Borsasının 2019 yılında faaliyete geçmesi için yapılan çalışmalara katkı sağlamaya devam edeceğiz.
Ürün İhtisas Borsası ile entegre çalışacak olan Lisanslı Depoculuk konusunda da bir proje var. Uzun süreli kiralama kapsamında lisanslı depo kapasitesi yüzde 200 artırılarak 500 bin ton ilave ihaleye çıkılacak.
KOBİ’lerimizin finansmana erişiminin kolaylaşması adına çıkartılan, bizim de önemli katkılar sağladığımız Taşınır Rehni Kanunu vardı. Yeni eylem planı ile beraber “Taşınır Rehni” konusunun etkinliği de artırılacak.
Ayrıca programda, işverenlerin en önemli ihtiyaçlarından olan nitelikli iş gücü ve mesleki eğitim konularına önem verilmesi, İstihdam seferberliği ile geldiğimiz noktayı daha ileri taşıyacak olması açısından oldukça mühim.
Bunlara ilaveten, AR-GE merkezlerinin sayısının 1000'e, Tasarım Merkezi sayısının ise 275'e çıkarılması planlanıyor. İhracat gelirimizi arttırmak istiyorsak, katma değerli üretime ihtiyacımızın olduğu her zaman vurguladığımız bir noktaydı. Sanayileşmiş ülkeler AR-GE ve tasarım merkezlerine büyük yatırımlar yaparken bizim sessiz kalmamamız gerekiyordu. Bu sebeple söz konusu merkezlerin sayısının artırılacak olması zamanı gelmiş stratejik bir hamleydi.
Türkiye, doların iç piyasadaki belirleyici rolünü ve küresel faiz kıskacını bertaraf etmek için yeni bir küresel ticaret ağına dahil olmak istiyor.
Az evvel bahsettiğimiz yeni pazarlara girme hususunu bu açıdan da değerlendirmek gerekiyor. Ayrıca ekonomimizin belkemiği KOBİ’ler desteklenmeye devam ediyor. Bu kapsamda;
Eximbank’ın müşteri sayısı ve bunun içindeki KOBİ payı artırılacak.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından KOBİ'lere 1 milyar 225 milyon TL destek sağlanacak.
Gıda ve Tarım konusundaki gelişmelere gelirsek:
Tarım arazilerinin bölünmesinin ne kadar tehlikeli bir mesele olduğunu ve toplulaştırma yapılması gerektiğini belirtmiştik. Yeni eylem planına göre yaklaşık 40 bin hektar büyüklükte arazi toplulaştırması yapılacak.
Bunun yanında, Sudan'da 780 bin 500 hektar tarım arazisi Türk girişimcilerin yatırımına açılacak.
Kırsalın kalkındırılmasına yönelik olarak 7 proje ile 710 milyon TL destek sağlanacak.
Altyapısı tamamlanan tarıma dayalı Organize Sanayi Bölgelerinin sayısı 6'dan 8'e çıkarılacak.
Damızlık koyun projesi kapsamında üreticilere Ziraat Bankası kredisiyle 50 bin koyun verilecek
Pazarlama odaklı, soğuk zincir kapasitesi yüksek modern toptancı hallerinin inşası ve işletilmesi ile üretici örgütlerinin buralardaki pazar paylarının artırılmasına yönelik adımlar atılacak. Bu adımlar da en büyük sorunlarımızdan biri olan gıda enflasyonu konusunda önleyici bir tedbir olarak bize fayda sağlayacaktır.”