Başvuru Yapan:
Gerçek Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
Başvuru Yapan:
Tüzel Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
İSTİB BAŞKANI ALİ KOPUZ’DAN 3. ÇEYREK GSYH AÇIKLAMASI
(30.11.2023 . 17:22:37) (Okuma: 231)
Türkiye ekonomisi, küresel ekonomilerdeki yüksek faiz konjonktürüne ve dünyadaki yatırım ortamının zayıflamasına rağmen 2023 yılında da büyümeye devam ediyor.
OECD ülkelerinde ortalama büyüme beklentisinin 2023 için yüzde 2 olduğu bir dönemde, yılın 3. çeyreğinde yüzde 5,9 büyümeyi yakalamamız, Türkiye Ekonomisini gerek OECD, gerekse de G20 nezdinde farklı bir konuma getiriyor. Bence bu veriler, tüm küresel ve bölgesel ekonomik ve politik sınamalara göğüs geren bir performansla, yılsonunda şimdiden yüzde 4,5-5 bandında bir büyüme oranı yakalayacağımızı da gösteriyor.
Tüm Uluslararası Ekonomik Kuruluşların mali disiplin ve bu amaçla vergi gelirlerinin korunması adına makul büyümeyi tavsiye ettikleri, buna rağmen pek çok OECD ve G20 ülkesinin büyümede zorlandığı bu dönemde, Türkiye’nin pozitif büyüyerek küresel düzeyde fark atması her türlü takdirin üzerindedir. Üstelik Türkiye bu başarıyı, asrın depremine rağmen, büyümeyi, iç pazar talebini, ihracatı ve istihdamı koruyarak elde etmiştir. Bu rakamlar, özellikle 2024 yılının ortalarından itibaren küresel piyasalarda faizlerin düşeceği ve yatırım iştahının artacağını umduğumuz bir sürece daha güçlü girmemizi sağlayacaktır.
Diğer yandan, fiyat istikrarına karşı uygulanan sıkılaştırıcı politika tedbirleri devam ederken, işletme sermayesine ihtiyacı olan katma değerli üretim ve ihracat odaklı firmalarımıza seçici finansman sağlanması politikasının sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Halihazırda Türkiye ekonomisinin güncel problemi olan fiyat istikrarı ile mücadelenin, ekonomik aktiviteye, istihdamın milli hasıladan aldığı paya zarar vermeyecek şekilde hassas bir dengede sürdürülmesi önem arz etmektedir.