Başvuru Yapan:
Gerçek Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
Başvuru Yapan:
Tüzel Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
İSTİB MAYIS AYI MECLİS TOPLANTISI YAPILDI
(15.05.2025 . 15:35:45) (Okuma: 208)
İSTİB Mayıs ayı Meclis Toplantısı Eminönü Merkez binasında, İSTİB Meclis Başkan Yardımcısı Muhammet Ali Kılıç yönetiminde yapıldı.
Gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından bir konuşma yapan İSTİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlhan Koyunseven, küresel ekonomide tarife savaşlarının dalgalı bir seyirle devam ettiğini ifade ederek “ABD yönetimi gümrük vergilerini önce artırdı. Sonrasında ise Başkan Trump tarifeleri 90 gün süreyle ertelediğini ilan etti. ABD ile Çin arasındaki “kontrol mücadelesi” sürerken, tarife savaşlarında yalnızca 90 günlük bir “geçici ateşkes” yapıldığını görüyoruz. ABD, Çine uyguladığı vergiyi % 145’ten % 30’a, Çin ise % 125’ten % 10’a düşürdü. Bu iki küresel gücün karşılıklı tarifeleri geçici olarak düşürme kararı, küresel ekonomide stresi bir nebze azalttı. Gelinen noktada, sular durulmuş, görüş netleşmiş değil… Dolayısıyla bu süreçte yatırım kararı almak da zorlaşmış durumdadır. Örneğin, ABD’ye yüksek vergiyle ihracat yapan ülkeler, daha düşük vergiye maruz kalmak amacıyla, yatırımlarını daha düşük tarifedeki üçüncü bir ülkeye kaydırabilirler. Bizim gibi düşük tarifedeki ülkeler de bu durumdan avantaj sağlayabilir. Ancak bu belirsizlik, bunun gibi doğrudan yabancı yatırımları da sürüncemede bırakıyor. Zira ortada sürekli değişen tarife politikası varken, ülkelerin mevcut vergi oranın aynı kalacağının garantisi bulunmuyor.” dedi.
Dünyanın her geçen gün daha belirsiz, daha kırılgan hâle geldiği bir dönemde olduğunu belirten Koyunseven, “Bir ülkenin gerçek gücü topraklarına, üreticisine ve gıdasına sahip çıkmasında gizlidir. Tarım ve gıdada kendimize iç pazara yeterli üretebildiğimiz ve ihraç edebildiğimiz sürece, ülke olarak güvenli alanda kalabiliriz. Bu vesileyle, bizlerin ticaretini yaptığımız, sofralara gelen gıdayı üreten, tarımsal üretimin en önemli ayağı olan emektar çiftçilerimizin gününü tebrik ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Toplantının sonunda söz alan Meclis üyeleri, sektörleriyle ilgili sorun ve çözüm önerilerini dile getirdiler.
Meclis Üyeleri Kürsüde
Yunis Aksu: “Bal Sektöründe Analiz Teknolojileri Gelişiyor, Mevzuat Geride Kalıyor”
Kürsüde söz alan İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi Yunis Aksu, 24. Baharat ve Bal Ticareti Komitesi olarak Borsamız Meclis Salonu’nda düzenlenen Bal Çalıştayı’nda sektörün mevcut durumunu, kamunun bakış açısını ve bal analiz teknolojilerini değerlendirdiklerini ifade etti.
Analiz teknolojilerinin 5-10 yılda bir değiştiğini ve bu değişimlerin üreticiler için risk oluşturduğuna değinen Aksu, “İlk analiz yöntemleri sadece ürünün içerisindeki sakkarozu tespit edebiliyordu. Zamanla glikoz ve fruktoz kullanımı arttı ve mevcut yöntem yetersiz kaldı. Eski analiz yöntemlerini kullanıp ticaret yapan iyi niyetli insanlar sonrasında mağduriyet yaşadı. Günümüzde pirinç şekeri kullanımı gündemde ve mevcut analiz teknikleri bu tür şekerleri tespit edemiyor. Devletin, mRNA temelli yeni bir analiz yöntemi üzerinde çalıştığını biliyoruz. Ancak bu yöntemin uygulanabilmesi için gerekli olan veri kütüphanesi henüz satın alınamadı. Bu sistem devreye alındığında şu anki analiz yöntemleriyle sağlıklı görülen pek çok ürün, yeni analiz yöntemiyle sağlıksız olabilir. Bu da sektörde iyi niyetli üreticilerin mağdur olmasına yol açabilir.” şeklinde konuştu
Konuşmasında ayrıca küçük üreticilerin analiz maliyetleriyle karşı karşıya kaldığını belirten Yunis Aksu, “Daha önce sağlanan analiz desteği kaldırıldı. Bu durum özellikle küçük ölçekli üreticiler için ciddi bir maddi yük haline geldi. Ayrıca sektörle ilgili mevzuatlar hazırlanırken sahadaki aktörlerden yeterince görüş alınmadığını görüyoruz. Bu da mevzuatın uygulamada sorun yaratmasına neden oluyor. Bu nedenle sektörel temsiliyeti olan bir ‘Mevzuat Komitesi’ oluşturulmalı ve KOSGEB destekleri geri gelmeli.” dedi.
“Arı Yoksa Gıda Da Yok”
Son olarak Aksu, gıdanın geleceği için arıcılığı korumanın ve geliştirmenin önemine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Arıcılık, sadece bal üretimi açısından değil; tarımsal tozlaşma, ekosistem dengesi ve gıda güvenliği açısından da hayati bir rol oynamaktadır. Hatta mevcut tozlaşmanın yüzde 80’i arılar tarafından sağlanıyor. Bu nedenle, sektörün sürdürülebilirliği için kamu, özel sektör ve üniversiteler arasında daha güçlü bir iş birliği gereklidir.”