Başvuru Yapan:
Gerçek Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
Başvuru Yapan:
Tüzel Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
İSTİB MECLİS ÜYESİ ŞEMSETTİN MEMİŞ A PARA TELEVİZYONUNDA
(07.02.2022 . 17:28:35) (Okuma: 595)
İSTİB Meclis Üyesi Şemsettin Memiş: Rusya – Ukrayna Gerilimi Hububatı Etkiler
A Para Televizyonunda yayınlanan “Ekonomi Notları” Programına katılarak değerlendirmelerde bulunan İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi Şemsettin Memiş; Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimin gıda fiyatlarını etkileyeceğini belirtti. Memiş, ikisi de hububat ihracatçısı olan Rusya ve Ukrayna arasındaki krizin hububat fiyatlarını doğrudan etkileyeceğini söyledi. A Para televizyonunda Ekonomi Notları programını Serdar Kuter’in Şemsettin Memiş’e yönelttiği sorular ve cevapların özeti şöyle:
Serdar Kuter: 2020’de de 2021’de de gıda fiyatlarındaki artışı konuştuk. Zaten 10 yılın zirvesinde olan gıda fiyatları var. Rusya ve Ukrayna Küresel anlamda ne ifade ediyor, üretim anlamında?
Şemsettin Memiş: Rusya ve Ukrayna’dan, buğday başta olmak üzere yaklaşık 86 - 90 milyon ton bir buğday ithal ediyoruz iki ülkeden de. Burada herhangi bir olumsuzluk durumunda buğday, arpa, mısır ve diğer tarımsal ürünler doğrudan etkilenecek. Bunun fiyata yansıması ciddi manada olacak.
Serdar Kuter: Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim bir kutuplaşmayı getiriyor. Ukrayna’nın AB ve ABD ile Rusya’nın da Çin’le olan ilişkileri derinleşiyor ve artıyor. Bugün bir haber vardı. Rusya Çin’e tahıl tedarik edebilecek bölgelerin listesini genişletiyor. Rusya eğer dünyanın en yoğun nüfuslu ülkelerinden biri olan Çin’e ürün satacaksa bu küresel olarak ne ifade eder?
Şemsettin Memiş: Tabii Rusya’nın çok fazla alternatifleri var. Pandemi döneminde tahıl ve buğdayı en fazla ithal eden Çin oldu. Dünyanın her yerinden buğday alıp depolama yaptı. Rusya zannedersem o kartı da oynayacak. AB’nin olası herhangi bir ambargosunda savaş olsa ki inşallah savaş olmaz, ülkemize ve dünya ekonomilerine de gıda ekonomisine de ciddi zarar verir. Bu ihtimali hiç aklımıza bile getirmek istemiyoruz. Ama Çin’in Rusya ile ortak stratejileri olduğunu da unutmamamız lazım.
Serdar Kuter: Peki, o zaman dönüp her ülke kendi ekonomisine bakmak zorunda kalıyor ki Pandemi de bunun önemini daha çok anladık. Her toprağın ekilmesi dikilmesine yönelik, desteklenmesine yönelik hamleler var. Bir taraftan da yağışlara bakıyoruz. Bereketli bir yıl olduğu da belirtiliyor. 2022 için üretim konusunda ne öngörürsünüz?
Şemsettin Memiş: Görülüyor ki, savaş ihtimalleri ve salgınlar dünyanın gündeminde olacak. Aslında biz, her an savaş olacakmış gibi tedarikli olmak zorundayız. Silahtan sonra gıda da stratejik sektör olarak ön plana çıktı. Bizim Türkiye’deki topraklarımızda kendi kendimize yeterliliğimiz var. Ama bu Türkiye’de gıdanın ciddi bir ihracatı da var. Artık Türkiye dünyanın sayılı ihracatçılarından biri haline geldi. Biz bu ihracatı nasıl yapıyoruz? Rusya gibi Ukrayna gibi çevre ülkelerden tahılı alıp un ve makarna olarak ihraç ediyoruz. O yüzden bu tür savaşları ve hastalıkları göz önünde bulundurarak stratejiler geliştirmeliyiz. Mevcut topraklarımızı daha verimli olarak kullanmak için kafa yormalıyız. Tarım Bakanlığı bu işte önemli yol kat etti ama ben her zaman söylüyorum bir karış torağımızı dahi boş bırakma lüksümüz yok.
Bunun içinde bütün kademelerde gereken tüm adımları hızlı bir şekilde atmalıyız. Her şey söylendi bugüne kadar. Artık uygulamaya geçmemiz lazım. Bu yıl her şey de iyi gidiyor. Yağmurlar zamanında, kar iyi şekilde yağdı. Aslında bizim bu yıl çıkış yılımız olabilir. Bizde bu gıda ve tarım işini dünyaya örnek bir ülke olma yolunda da gidiyoruz inşallah.
Serdar Kuter: Çiftçinin toprağa dönmesi, köylünün toprağa dönmesi üretimi arttırması için bir planlama ve üretim planlaması konusunda da neler yapılmalı?
Şemsettin Memiş: Köylerin boşalması ile hem tarım hem hayvancılık ciddi manada 1990’dan sonra gerilemeye başladı. Bizim bundan sonra ilçelere gelen, illere gelen bu tarım ve hayvancılıkla geçinen insanları destekleme ile bir şekilde köylerine göndermemiz lazım. Bakın Türkiye’de en büyük sıkıntı toprakların yüzölçümü alanlarının küçük olması. Devlet bu yönden de toplulaştırma işine gitti ama onu ivedilikle bitirmesi lazım. Teşviklerin yanında bir yol haritasının uygulanması lazım. Bu uygulamada biraz sıkıntı var. Bu geri dönüşler nasıl olacak ve biz gençleri nasıl yönlendireceğiz tarım ve hayvancılığa. Bunlarla ilgili sosyolojiyi çok iyi analiz etmek lazım... Çünkü şehre alışan bir genci siz köyde çiftçiliğe biraz zor alıştırırsınız. İşte bunun için ne yapılması gerekir. Tarım Bakanlığı ya da ilgili birimlerle bunu çözmemiz lazım. Bunu çözdüğümüz zaman zaten Türkiye kendi kendine yeten bir ülke. Bu temel sorunları hızlı bir şekilde uygulamalı çözmemiz lazım. Onu da çözersek dünyada sayılı ülkeler arasında gireriz. Çünkü bunu hak ediyoruz.
A Para televizyonunda Ekonomi Notları programını Serdar Kuter’in Şemsettin Memiş’le yaptığı röportajın tamamını web sitemizde izleyebilirsiniz.