İstanbul Ticaret Borsası

               

  • HABERLER
  • MÜSİAD 26. GENEL KURULU YAPILDI
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.



    MÜSİAD 26. GENEL KURULU YAPILDI
    (13.09.2021 . 11:06:59) (Okuma: 360)

    TOBB Başkan Yardımcısı ve İSTİB Başkanı Ali Kopuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen MÜSİAD 26. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Genel Kurul’da Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) yeni genel başkanı Mahmut Asmalı oldu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, MÜSİAD 26. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Bugün bölgemizdeki her meselede diplomatik, askerî, ekonomik gücüyle Türkiye artık söz sahibidir. Suriye’den Libya’ya, Akdeniz’den Kafkasya’ya kadar her yerde bu konumun etkilerini görmek mümkündür” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:

    MÜSİAD'ın kurulduğu 1990 yılı Türkiye'si kalkınma mücadelemizin en kritik en karakteristik dönemlerinden biridir. MÜSİAD çok daha büyük bir vizyonla yola çıkmıştır. Hak, hukuk, adalet, eşitlik, barış, güven, refah, mutluluk gibi milletimizin o dönemde milletimizin hasret çektiği medeniyet gereksinimlerini hamdolsun kısa sürede büyük mesafe kat etmiştir. Sizler de millet adına burada vazife üstlenen kadrolarsınız. Sizler istikametinizi bozmaz, sorumluluklarınızı unutmazsanız bu kutlu yürüyüşü durdurmaya kimsenin gücü yetmez. Bugüne kadar gerçekleştirdiği faaliyetlerle MÜSİAD çatısı altında görev vermiş herkese teşekkür ediyorum.

    Kadınlara ve gençlere yönelik özel yapılanmaları da bu kuruluşumun ülkemizin potansiyelini harekete geçirme konusunda doğru dinamiklere yöneldiğinin işaretidir. Ülkemizin küresel iddialarını hayata geçirme konusunda MÜSİAD'la daha yakın çalışmayı planlıyoruz. Bu işbirliğinin hayati önemde olduğu bir gerçektir.

    Salgın döneminin zor şartlarında bile aktif ve yenilikçi yaklaşımlar bu hususta sizlere yönelik beklentilerimizi artırıyor. Mahmut kardeşime ve yönetimine şimdiden başarılar diliyorum. Abdurrahman kardeşime hizmetleri için aynı şekilde teşekkür ediyorum. MÜSİAD çatısı altında milletine hizmet etme gayreti gösteren kardeşlerime teşekkür ediyorum.

    Türkiye'yi 2023 hedeflerine inşallah sizlerle birlikte ulaştıracağız. Evlatlarımıza 2053 vizyonunu sizlerle birlikte emanet edeceğiz.

    Yaşadığımız coğrafyayı 1000 yıldır vatanımız yapmak için verdiğimiz mücadelenin emsali yoktur. Bu coğrafyada son 2 asırdır da dünyanın en büyük salgınıyla da karşı karşıyayız. Anadolu topraklarını bize çok görenler, milletimizi buradan kazıyıp atmak için çok uğraştılar. Milletimizin fedakarca yürüttüğü mücadele sayesinde vatanımızı korumayı başardık. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda millet olarak batının güvenlik ve refah seviyesine baktığımızda sanayi devrimini kaçırdığımızı görüyoruz. Bugün kardeş coğrafyalar olarak baktığımız yerler birer birer elimizden çıkarken üzerimize binen yükün altında ezilmemeye çalışıyorduk. İstiklal harbini zaferle sonuçlandırarak kendimize yeni bir istikamet belirledik ama bu dönemde de rahat bırakılmadık. Büyük sıçramayı da önemli ölçüde kaçırdık. Dünya yepyeni bir dönemin eşiğindedir. Aynı zamanda yeni kurulacak küresel siyasi ve ekonomik yönetim sisteminin de ayak sesleridir. Türkiye inşallah bu defa treni kaçırmayacak hem de en ön tarafından hakettiği yeri alacaktır. Geçmişteki fırsatları hep kaçırdık, bu defa nasıl oluyor da bu kadar özgüvenli konuşabiliyoruz. Türkiye geleceğini inşaya odaklanmış durumdadır. Her alanda hedeflerini gerçekleştirmeye bir Türkiye vardır. Ülkemizin dört bir yanını her alanda yatırımlarla, hizmetlerle, eserlerle donatarak ihtiyacımız olan altyapıya kavuştuk.

    Bu tabloyu tersine çevirmek, eski Türkiye tartışmalarını hortlatmak için uğraşanlar da yok değil. Hamdolsun bugüne kadar başaramadılar. İnşallah büyük Türkiye inşası yolundan en küçük sapmaya izin vermeyeceğiz.

    Milletimiz bilhassa 2013 yılından beri önüne konulan her senaryonun gerisindeki gerçeği gördüğü için desteğini bizden hiç esirgemedi. Vesayete karşı duruşa güç veren milletimiz terör örgütü, darbecilerle mücadelemizde hep yanımızda oldu. MÜSİAD bu mücadelenin hem iş dünyası, hem de yurt dışındaki katmanlarının şahididir. Türkiye'nin son 20 yılı bir önceki 200 yılından çıkarlan dersler ışığında demokrasi ve kalkınma mücadeleleriyle geçmiştir. Türkiye artık söz sahibidir, bu tartışılmaz. Tüm önemli küresel platformlarda Türkiye'nin kaydadeğer yeri vardır.

    Teknolojiye dayalı üretimde Türkiye kendi markalarını çıkarır ve dünyaya kabul ettirir seviyelerine gelmiştir. Riyakar tavırlara rağmen ortaya koymaktadır. İklim değişikliği gibi, yeşil mutabakat gibi ülkemiz özgüvenli bir yerde durmaktadır. Geçmişte kaçırdıklarımıza ah vah etme değil, geleceği yakalama peşindeyiz. Şu anda başbakan olmadan kısa bir süre önce dünyayı dolaşıyorum. Oğul Bush'u ziyaret ettim. Bush'tan bize İHA niye vermiyorsunuz diye sordum. Rice'ı çağırdı, Türkiye'ye İHA niçin vermediniz diye sordu. Kendisi de hemen dedi talimatı verelim, İHA gönderelim. Fakat İHA'yı bize o zaman sadece 2 günlüğüne verip tekrar geri alma durumundaydı. Nedir koordinatları belirliyordu. Sonra bu şekilde İHA verdiler. Ama ne oldu bizi ev sahibi yaptılar. İHA'yı biz üretir hale geldik. Ardından SİHA üretir hale geldik. Şimdi işi ileri götürerek AKINCI denilen görevi, başarısı çok çok farklı olan silahlı insansız hava aracının en üst segmentini dünyanın ilk 3'ü içerisinde yer alanı üretir hale geldik. Baykar şu anda yetiştiremiyor. Böyle bir noktada, böyle bir durumda. Bunlarla beraber bunların mühimmatını da Türkiye kendisi yapar hale geldi. Türkiye'nin savunma sanayinde dünyada bulunduğu yeri farklı bir konuma taşımış oldu. 2023 hedeflerimize maruz kaldığımız tüm sabotajlara rağmen adım adım yaklaşıyoruz. Eğer bugün Gabar'da Bestler Deresi'nde terörle mücadelede çok çok önemli bir mesafe kat ettiysek bunlarla beraberdir. Bu imkanlar olmasaydı terörle mücadelede bu başarıyı yakalaybilir miydik? Hayır. Diyarbakır'ın cadde sokaklarında rahatlıkla dolaşılıyorsa işte bundan dolayı. Cudi'de böyle, Gabar'da böyle. Yurt içinde yurt dışında böyle.

    Bundan sonraki süreç daha huzurlu, daha farklı olacak. Bu şekilde bu süreci devam ettiriyoruz. Gençlerimize bırakacağımız bir vasiyetimiz var. En büyük miras 2053 vizyonumuzu yavaş yavaş şekillendirileceği döneme giriyoruz. Akıncı'nın teslim töreninde gördüğüm gençlik beni çok etkiledi. 3500 genç orada bu eserin sahibiydi. Gece gündüz demeden çalıştılar, gayret ettiler, eserleri ortaya çıkardılar. Hala çalışıyorlar. Bu yarışı önde götüreceğiz.

    Bir kere azmettin mi tevekkül et, gerisine karışma. Ben böyle bir nesil gördüm. Şimdi bu nesil inşallah 2053'te farklı olacak. İşte karşımda MÜSİAD'ı da bu neslin büyükleri olarak görüyorum. Bu neslin inşası ve ihyasında en önemli bir kurum olarak görüyorum. Türkiye'yi bu yoldan geri çevirmeye, saptırmaya da, siyasi, sosyal, ekonomik uçurumların kenarına getirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Hep daha ileriye gidecek ve mutlaka hedeflerimize ulaşacağız.

    Laf olsun diye ifade edilmiş cümlelerden başka hiçbir şey göremiyoruz. Bizim söylediğimiz her sözün referansı 19 yıllık hizmetimiz ve eserlerimizdir. Ekonomide darbe girişiminden kur saldırılarına salgından afetlere kadar yaşadığımız tüm badirelere rağmen hızlı bir toparlanmayı hep birlikte takip ediyoruz. Büyüme, istihdam, ihracat, yatırımlardaki hareket ortada. Üretim artışı ortada, her birinin rakam karşılıklarını en iyi sizler biliyorsunuz. Hali hazırda yaşanan sıkıntıların çoğu da ani ve büyük talebin karşılanmasındaki güçlüklerden kaynaklanıyor. Doğu Karadeniz'den başladı, Artvin, Rize, Kastamonu... Rabbime hamdolsun kimseye muhtaç olmadan bu millet küllerinden ayağa kalkarak anında buralardaki bu sıkıntıları aştık, aşıyoruz. Bir yıl içinde konutlara varıncaya kadar hepsini bitirecek ve sahiplerine teslim edeceğiz.

    Avrupa, ABD'nin haline bakın. Oralarda sefalet diz boyu. Bu millet böyle bir konuma düşmedi. Van, Bingöl'de yaşadık bunu. Bütün buraları yeniden ayağa kaldırdık. Yolumuza devam ediyoruz. Niye? Bizim medeniyet, kültür ve değerlerimiz farklı. Biz bunların hepsini de kısa sürede aşabilecek imkan ve kabiliyete sahip bir ülkeyiz.

    Netice itibariyle lafla peynir gemisi yürütmüyor, söylediğimiz her sözün referansı ve hedeflerini ortaya koyuyoruz. Bu ülke için büyük hayallerimiz var. Türkiye siyasi ve ekonomik olarak arzu ettiğimiz seviyeye gelmeden bölgedeki dram ve trajedinin sona ermesi mümkün görülmüyor.

    Üzerimizdeki sorumluluk büyüktür. Afganistan aynı şekilde, Azerbaycan aynı şekilde, Libya aynı şekilde. Libya'ya elimizin uzanması, Azerbaycan'a elimizin uzanması bölgedeki huzuru sağladı. Irak ve Suriye'de aynı şekilde.

    İnşallah beraberce bu kritik imtihanı da başarıyla vereceğiz. Türkiye şu anda dünyanın müstesna bir ülkesi olarak kabul ediliyor. Nasip olursa inşallah önümüzdeki hafta BM Genel Kurulu için ABD'de olacağız. Hamdolsun BM Genel Kurulu binasının tam karşısında yeni Türk Evi Binası'nı bitirdik, 36 katlı ve açılışını yapacağız. Bu da Türkiye'nin nereden nerelere geldiğinin önemli bir ifadesi. Rabbim oralarda da hayırlı hizmetler vermeyi bizlere nasip etsin.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, MÜSİAD'ın kurulduğu 1990 yılı Türkiye'sinin asırlara sâri demokrasi ve kalkınma mücadelesinin en kritik, en karakteristik dönemlerinden biri olduğunu söyledi.

    İş adamları derneği olan MÜSİAD'ın çok daha büyük bir vizyon ve anlayışla yola çıktığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hak, hukuk, adalet, eşitlik, barış, güven, refah, mutluluk gibi milletimizin o dönemde gerçekten hasretini çektiği medeniyet değerlerimizi çağın gerekleriyle tahkim ederek yola revan olan MÜSİAD, hamdolsun kısa sürede büyük mesafe kat etmiştir" diye konuştu.

    Ülkedeki iş insanları tarafından farklı yaklaşımlarla kurulmuş daha pek çok dernek, vakıf ve benzeri kuruluş olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "MÜSİAD'ı onlardan ayıran sadece iş erbabımızı değil, onlarla birlikte topyekûn milletimizi kucaklaması, milletimizin de bu güzide kuruluşumuzu sahiplenmesidir. İşte bunun için MÜSİAD'ı gerçek anlamda ülkenin tamamını kuşatan, kapsayıcı bir sivil toplum kuruluşu olarak görüyoruz. Bir başka ifadeyle MÜSİAD milletin bizatihi kendisine ait bir kuruluştur. Sizler de millet adına burada vazife üstlenen kadrolarsınız. MÜSİAD'ın yıllarca millete düşmanlığıyla maruf kesimlerin hedefinde olmasının sebebi de işte bu vasfıdır. Sizler istikametinizi bozmaz, ülkeye ve millete karşı sorumluluklarınızı unutmazsanız Allah'ın izniyle bu kutlu yürüyüşü durdurmaya kimsenin gücü yetmez."

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirdiği faaliyetlerle ülkeye her alanda değer katan MÜSİAD'ın çatısı altında görev üstlenenlere, hizmet verenlere teşekkür etti.

    “MÜSİAD'la önümüzdeki dönemde daha yakın çalışmayı planlıyoruz”

    Gerek kendi içinde sağladığı örnek birlik ve beraberlikle gerek ülkenin maddi ve manevi kalkınmasına yaptığı eşsiz katkıyla MÜSİAD'ı bekleyen daha pek çok görev olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'ne geçtikten sonra kamunun kendi alanındaki birimleriyle iş birliği mekanizmaları tesis etmesi ve verimli çalışma zeminleri oluşturması MÜSİAD'ın kendini yenileme kabiliyetinin bir göstergesidir. Kadınlara ve gençlere yönelik özel yapılanmaları da bu kuruluşumuzun ülkemizin potansiyelini harekete geçirme, millî ve yerli sermayenin gücünü tüm boyutlarıyla değerlendirme konusunda doğru dinamiklere yöneldiğinin işaretidir.

    Ülkemizin ticaret ve yatırım alanındaki küresel iddialarını hayata geçirme hususunda MÜSİAD'la önümüzdeki dönemde daha yakın çalışmayı planlıyoruz. Türkiye'nin yeni yatırım ihtiyacının giderek arttığı bir süreçte bu iş birliğinin hayati önemde olduğu bir gerçektir. Yönetimde sorumluluk üstlenen arkadaşlarımızın yurt içindeki ve yurt dışındaki yaygın teşkilat ağı, üye sayısı ve faaliyet yelpazesiyle devraldıkları 31 yıllık bu güzel birikimi katlayarak sürdüreceklerine inanıyorum. Salgın döneminin zor şartlarında bile kesintisiz sürdürülen aktif ve yenilikçi yaklaşımlar, bu hususta sizlere yönelik ümitlerimizi ve beklentilerimizi artırıyor."

    Türkiye'yi 2023 hedeflerine sizlerle birlikte ulaştıracağız

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'yi 2023 hedeflerine inşallah sizlerle birlikte ulaştıracağız. Evlatlarımıza 2053 vizyonunu sizlerle birlikte emanet edeceğiz. Bu hayırlı yolda Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun" diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanılan coğrafyayı bin yıldır vatan yapmak için verilen mücadelenin emsali olmadığını, dünyanın en büyük devletlerinin kurulduğu bu coğrafyada son iki asırdır da yine dünyanın en şedit saldırılarıyla karşı karşıya olunduğunu anlattı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanlığın en kadim medeniyetlerine, kültürlerine, hikâyelerine ev sahipliği yapmış Anadolu topraklarını bize çok görenler milletimizi buradan kazıyıp atmak için çok uğraştılar. Allah'ın yardımı ve milletimizin fedakârca yürüttüğü mücadelesi sayesinde kimi ağır kayıplara ve maliyetlere rağmen vatanımızı korumayı burada kendimize yepyeni bir gelecek inşa etmeyi hamdolsun başardık" ifadelerini kullandı.

    Geçmişin gerçekçi muhasebesini yapmadan geleceğe sağlam adımlar atmanın mümkün olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda millet olarak Batı'nın bugünkü güvenlik ve refah seviyesinin temelini oluşturan Sanayi Devrimi'ni kaçırdığımızı görüyoruz. Daha doğrusu bizi adeta can derdine düşürenler bilinçli olarak bu sürecin dışında kalmamızı sağladılar. Bugün kardeş coğrafyalar olarak baktığımız yerler birer birer elimizden çıkarken biz üzerimize binen yükün ağırlığı altında tamamen ezilmemeye çalışıyorduk. İstiklal Harbimizi zaferle sonuçlandırıp Cumhuriyetimizi kurmak suretiyle kendimize yeni bir istikamet belirledik. Ama bu dönemde de rahat bırakılmadık. Dünya bilgi ve teknoloji devrimini yaşarken biz tüm enerjimizi ve vaktimizi iç çekişmelerimize, kavgalarımıza, mücadelemize teksif ediyorduk. Dolayısıyla bu büyük sıçramayı da önemli ölçüde kaçırdık."

    Türkiye, güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısının üzerinde geleceğini inşaya odaklanmış durumdadır

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın şimdi yepyeni bir dönemin eşiğinde olduğunu belirterek, "Küresel siyasi ve ekonomik güç dengeleri çatırdıyor. Bu çatırtı aynı zamanda yeni kurulacak küresel siyasi ve ekonomik yönetim sisteminin de ayak sesleridir. Türkiye inşallah bu defa treni kaçırmayacak, hem de en ön tarafından hak ettiği yeri alacaktır. Peki, madem geçmişteki fırsatları hep kaçırdık veya kaçırmamızı sağladılar, bu defa nasıl oluyor da böylesine iddialı ve özgüvenli konuşabiliyoruz? Çünkü bu defa Türkiye, geçtiğimiz 19 yılda kurduğumuz güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısının üzerinde kendi iç meseleleriyle boğuşmaya değil geleceğini inşaya odaklanmış durumdadır" diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden ticarete, spordan sosyal desteklere kadar her alanda hedeflerini gerçekleştirmeye uygun zemine sahip bir Türkiye olduğunu dile getirerek, "Ülkemizin dört bir yanını her alanda yatırımlarla eserlerle hizmetlerle donatarak ihtiyacımız olan altyapıya kavuştuk." dedi.

    Türkiye'nin 81 vilayeti, 84 milyon vatandaşı, kol kanat gerdiği nice kardeşleri, tarih ve kültür birlikteliği olan dostlarıyla beraber hedeflerine kilitlenmiş vaziyette olduğunu vurgulayarak, bu tabloyu tersine çevirmek, eski Türkiye tartışmalarını, tarzlarını gündemlere yeniden hortlatmak için uğraşanlar olduğunu söyledi.

    "Ama hamdolsun bugüne kadar başaramadılar. İnşallah bundan sonra da büyük, güçlü Türkiye'nin inşası yolundan en küçük bir sapmaya izin vermeyeceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bilhassa 2013'ten bu yana her senaryonun, her tuzağın, her oyunun gerisindeki bu gerçeği gördüğü için kendilerinden desteği hiç esirgemediğini ifade etti.

    Geleceği yakalamanın peşindeyiz

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Vesayete karşı duruşumuza güç veren milletimiz, kaos çığırtanlarıyla terör örgütleriyle darbecilerle ekonomik tetikçilerle mücadelemizde de hep yanımızda oldu. MÜSİAD bu mücadelenin hem iş dünyasındaki hem yurt dışındaki hem de sosyal katmanlardaki boyutlarının şahididir. Evet, adını açıkça koymak gerekirse Türkiye'nin son 20 yılı bir önceki 200 yılında yaşananlardan çıkartılan dersler ışığında verdiği tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma mücadelelerinden biriyle geçmiştir. Bugün bölgemizdeki her meselede diplomatik, askerî, ekonomik gücüyle Türkiye artık söz sahibidir. Bu tartışılmaz. Suriye'den Libya'ya, Akdeniz'den Kafkasya'ya kadar her yerde bu konumun etkilerini görmek mümkündür. Tüm önemli küresel platformlarda Türkiye'nin kayda değer bir yeri ve ağırlığı vardır. Birleşmiş Milletlerden G-20'ye bulunduğu her yerde ülkemiz farkını hissettiren bir duruş sergilemektedir. Savunma sanayi başta olmak üzere teknolojiye dayalı üretimde Türkiye kendi markalarını çıkartır ve tüm dünyaya kabul ettirebilir bir seviyeye gelmiştir. Üstelik bu başarıları maruz kaldığımız gizli açık nice ambargolara, sinsi engelleme gayretlerine, riyakâr tavırlara rağmen ortaya koymaktadır."

    Küresel düzeyde sanayinin ve ticaretin geleceğini belirleyecek iklim değişikliği, yeşil mutabakat ve sürdürülebilirlik gibi konularda Türkiye'nin gayet özgüvenli bir yerde durduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü biz geçmişte kaçırdıklarımıza ah, vah etmenin değil geleceği yakalamanın şu anda peşindeyiz. Her alanda hazırlıklarımızı buna göre yapıyor, altyapımızı buna göre kuruyor, yükümlülüklerimizi buna göre belirliyor, hedeflerimizi buna göre güncelliyoruz" değerlendirmesini yaptı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakan olmadan önce dönemin ABD Başkanı George W. Bush ile İHA talebini dile getirdiği görüşmesini anımsatarak, "İHA'yı bize o zaman sadece iki günlüğüne verip tekrar geri alma durumundaydı. Ama ne oldu? Bizi ev sahibi yaptılar. İHA'yı biz üretir hâle geldik" dedi.

    “2023 hedeflerimize, maruz kaldığımız tüm sabotajlara rağmen adım adım yaklaşıyoruz”

    Ardından Türkiye'nin Silahlı İnsansız Hava Aracı üretir hâle geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi işi ileri götürerek AKINCI denilen görevi, başarısı çok çok farklı olan Silahlı İnsansız Hava Aracının en üst segmentini, dünyada ilk 3'ün içinde yer alanını üretir hâle geldik. Şu anda Baykar yetiştiremiyor. Böyle bir noktada, böyle bir durumda. Demek ki azmin, inancın önünde hiçbir şey elhamdülillah engel teşkil etmiyor. Yeter ki azmedin. Bunlarla beraber artık bunların mühimmatını da Türkiye kendisi yapar hâle geldi. Bunlar Türkiye'nin savunma sanayinde dünyadaki bulunduğu yeri farklı bir konuma taşımış oldu" diye konuştu.

    10 yıl önce sözünü verdikleri 2023 hedeflerine, maruz kalınan tüm sabotajlara rağmen adım adım yaklaşıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelede çok önemli bir mesafe kat edildiğine işaret ederek, "Eğer bu imkânlarımız olmasaydı biz terörle mücadelede bu başarıyı yakalayabilir miydik? Hayır. Ama şu anda artık benim vatandaşlarım gecenin geç saatlerine kadar Diyarbakır'ın caddelerinde, sokaklarında rahatlıkla oturup rahatlıkla dolaşıyorsa işte bundan dolayı. Cudi'de böyle, Gabar'da böyle, yurt içinde yurt dışında böyle. Bundan sonraki süreç daha huzurlu, daha farklı olacak. Bu şekilde de bu süreci devam ettiriyoruz" diye konuştu.

    2053 vizyonumuzu şekillendireceğimiz bir döneme giriyoruz

    "Gençlere bırakacağımız şu anda bir vasiyetimiz var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "En büyük miras 2053 vizyonumuzu yavaş yavaş şekillendireceğimiz bir döneme giriyoruz. İşte geçenlerde Akıncı'nın tanıtımını, teslim törenini yaptığımızda orada gördüğüm gençlik beni çok mutlu etti. 3 bin 500 mühendis genç, orada bu eserin sahibiydi. Gece gündüz demeden çalıştılar, gayret ettiler, bu eserleri ortaya çıkardılar. Yılmadılar, durmadılar, gece gündüz çalıştılar ve hâlâ çalışıyorlar. 'Bu yarışı önde götüreceğiz. Potansiyelimizin her zerresini harekete geçirerek erkeğiyle kadınıyla genciyle istiklaline, istikbaline, vizyonlarına sıkı sıkıya sahip çıkan bir ülke hâline geldik, bir millet hâline geldik. Demek ki Rabbimizin hükmü, bir kere azmettin mi ondan sonra tevekkül et gerisine karışma. Ben böyle bir nesil gördüm. Şimdi bu nesil inşallah 2053'te çok daha farklı olacak. MÜSİAD'ı da bu neslin büyükleri olarak görüyorum. İnşallah bu neslin inşasında ve ihyasında en önemli bir kurum olarak görüyorum. Türkiye'yi bu yoldan geri çevirmeye de bu yoldan saptırmaya da hele hele yeniden siyasi, sosyal, ekonomik uçurumların kenarına getirmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir. Rabbimizin desteği, milletimizin birlik ve beraberliği, dost ve kardeşlerimizin duası yanımızda olduğu sürece hep daha ileriye gidecek ve mutlaka hedeflerimize ulaşacağız."

     

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Lafla peynir gemisi yürümez" atasözüne atıf yaparak, şunları söyledi: "Biz 'hedef, vizyon, büyük ve güçlü Türkiye' dedikçe, 'yatırım, üretim, istihdam, ihracat' dedikçe birileri de kendilerine bazı sözler çıkarmak suretiyle bu işi hafife alıyor. Yalan yanlış, iftira, çarpıtma kısımlarını bir kenara bırakarak söylenen sözlerin içine baktığımızda hiçbir temeli, hesabı, kitabı, amacı, hedefi olmayan, sırf laf olsun diye ifade edilmiş cümlelerden başka hiçbir şey göremiyoruz. Hâlbuki bizim söylediğimiz her sözün referansı 19 yıllık eserlerimiz ve hizmetlerimizdir. Geleceğe yönelik her taahhüdümüzü işte bu 19 yıllık icraat birikiminin üzerine bina ediyor, somutlaştırıyor, takvime bağlıyoruz. Ekonomide darbe girişiminden kur saldırılarına, salgından afetlere kadar yaşadığımız tüm badirelere rağmen hızlı bir toparlanma ve eskisinin de üzerine çıkan bir sıçramayı hep birlikte takip ediyoruz. Büyüme rakamları ortada, istihdam rakamları ortada, ihracat rakamları ortada, yatırımlardaki hareketlilik ortada, üretim artışı ortada. Her birinin rakam karşılıklarını en iyi sizler biliyorsunuz. Hâlihazırda yaşanan sıkıntıların çoğu da üretimde, istihdamda, yatırımda, lojistikte, yan sektörlerle ortaya çıkan ani ve büyük talebin karşılanmasındaki güçlüklerden kaynaklanıyor."

    Bu millet için medeniyetimiz için büyük hayallerimiz var

    Artvin, Rize, Kastamonu, Sinop, Bartın'daki badirelerde kimseye muhtaç olmadan sıkıntıların aşıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1 yıl içerisinde de konutlara varıncaya kadar hepsini bitirecek ve sahiplerine teslim edeceğiz. Şu anda Avrupa'nın, Amerika'nın hâline bakın. Oralarda sefalet diz boyu. Ama bu millet böyle bir konuma düşmez. Bu ilk değil. Van'da, Bingöl'de yaşadık bunu. Bizler anında bütün buraları yeniden ayağa kaldırdık. Şu anda yine aynı şekilde hızla bakanlarımızın öncülüğünde, kurumlarımızın öncülüğünde yolumuza devam ediyoruz. Niye? Bizim medeniyetimiz, bizim kültürümüz, bizim değerlerimiz farklı. Bizim değerlerimizde yerinde durmak yok, anında müdahale var. Bunları yaptık, yapıyoruz. Biz bunların hepsini de kısa sürede aşabilecek imkâna ve kabiliyete sahip bir ülkeyiz" ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte iş dünyasına da büyük sorumluluklar düştüğünü dile getirerek, salonda bulunanlara şöyle seslendi: "Fırsat sizi beklemez, sizin fırsatı süratle değerlendirmeniz gerekir. Bunu da hem hızlı ve pratik hem de itibarı ve kaliteyi kalıcı kılacak şekilde yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde Çin'in bir dönem karşılaştığı handikapları biz de yaşarız. Hem üretim sektöründe hem hizmetler sektöründe yakaladığımız fırsatları katma değeri yüksek kazançlara dönüştürmenin yolu kaliteden ve dürüstlükten taviz vermeden işimizi yapmaktan geçiyor. Bunun öncüsü olmak da karşımdaki kadroya yakışır, MÜSİAD'a yakışır. Netice itibarıyla biz lafla peynir gemisi yürütmüyor, söylediğimiz her sözün referansını ve hedeflerini ortaya koyuyoruz çünkü bizim bu ülke için bu millet için medeniyetimiz için büyük hayallerimiz var. Türkiye siyasi ve ekonomik olarak arzu ettiğimiz seviyeye gelmeden, bölgemizdeki krizlerin, dramların, trajedilerin sona ermesi mümkün gözükmüyor. Türkiye, kalkınma hedeflerine ulaşmadan küresel düzendeki çarpıklıkların, adaletsizliklerin, haksızlıkların çözümü için istediği katkıyı sunamayacağı anlaşılıyor. Üzerimizdeki sorumluluk büyüktür. Afganistan aynı şekilde, Azerbaycan aynı şekilde, Libya aynı şekilde. İşte Libya'ya elimizin uzanması, Azerbaycan'a elimizin uzanması bölgedeki huzuru sağladı. Suriye'de aynı şekilde, Irak'ta aynı şekilde. Hamdolsun bu sorumluluğun hakkını verecek müktesebata, inanca, kararlılığa, programa, hazırlığa bizler sahibiz. Bunun için '2023 önemli' diyoruz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, dayanışmamıza halel getirmeden bu süreci aşarsak inanın bana önümüzde bambaşka bir dönem açılacaktır. İnşallah beraberce bu kritik imtihanı da başarıyla vereceğiz. Türkiye şu anda dünyanın müstesna bir ülkesi olarak zaten kabul ediliyor."

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için ABD'de olacağını bildirerek, genel kurul binasının karşısında 36 katlı yeni Türkevi binasının açılışının yapılacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabii bu da Türkiye'nin nereden nerelere geldiğinin önemli bir ifadesi. Rabbim oralarda da hayırlı hizmetler vermeyi bizlere nasip etsin" dedi.





Galeri

İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?