İstanbul Ticaret Borsası

            

  • HABERLER
  • SORUN DA ÇÖZÜM DE ASIRLIK…
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.



    SORUN DA ÇÖZÜM DE ASIRLIK…
    (24.02.2025 . 10:36:41) (Okuma: 309)

    İstanbul Ticaret Borsasının Altın Tohumlar toplantılarında, her ay katma değerli bir tarımsal ürünü ele alıyor, bu ürünün ekiminin yaygınlaşması, verimliliğinin artması için neler yapılması gerektiğini konuşuyoruz. Temmuz ayından beri, badem, Antep fıstığı, ceviz, yaban mersini, ahududu ve safran hakkında programlar yaptık.

    Farklı da olsalar bu ürünlerin sorunları birbirine çok benziyor. Her toplantıda, fidan ıslahı, ileri teknoloji ve modern yöntemlerin kullanımı, ölçek ekonomisi, verimliliğin ve kalitenin artırılması gündeme geliyor ve benzer çözümler öneriliyor. Özellikle teknoloji kullanımının yaygınlaşmamış olması, düşük verimlilik ve pazarlama sorunları katmadeğerli ürünlerin yaygınlaşmasının önündeki en önemli engeller.

    Örneğin fındık. Türkiye, dünya fındık üretiminde lider olsa da ortalama verimliliğimiz oldukça düşük. Fındıktaki verimliliğin düşük olmasının diğerlerinden farklı ve fazladan bir nedeni daha var. İSTİB Meclis üyesi Çetin Topaloğlu’nun sık sık dile getirdiği gibi, fındık bahçelerin çoğu eski ve bakımsız. Sahipleri bahçelerden uzak yaşıyorlar ve sadece hasat için geliyorlar. Bu sorunu bir kenara koyarsak fındıktaki sorunların çözümüyle ilgili söylenenler de diğerlerinin aynı…

    Peki, eskiden farklı mıydı?

    Yani sorunlar ne zamandır var ve çözüm önerileri yeni mi?

    Kadro dergisinin 1932 Eylül sayısında Dr. Vedat Nedim (Tör) imzasıyla yayınlanan yazıya bir göz atalım. Yazıda fındık üretimimizin verim düşüklüğünden dem vuran Vedat Nedim Bey, fındık üretim alanları ve miktarı konusunda gerçekçi bir veriden yoksun olmamıza rağmen, bazı uzmanların Türkiye’deki fındık verimliliğinin dönüm başına 60 kilo olduğunu söylediklerini aktarıyor. Ardından İtalya’nın 160 ve İspanya’nın 158 kiloluk dönüm başına verimlilik rakamlarını paylaşarak soruyor:

    Bu gerilik neden ileri geliyor?”

    Vedat Nedim Bey, tabiat şartlarının uygun olduğunu, bu verim düşüklünü sadece fındık yetiştirme tekniğindeki geriliğimizle açıklayabileceğimizi söylüyor ve ekliyor:

    “O halde, bugün 55 bin hektardan aldığımız ortalama 34 milyon kilo fındığa karşılık, yalnız 27 bin hektardan 80 milyon kilo fındık almak (…) ve memleketimize fındığın her sene temin ettiği 10 milyon lirayı, 20 ila 30 milyon liraya çıkarmak mümkün iken, bu niçin olamıyor?”

    Dr. Vedat Nedim Bey’in cevapları, bizim her ay Altın Tohumlar toplantılarında konuşulanlara o kadar benziyor ki:

    “Olamıyor, çünkü:

    1- Fındık havzasının birçok yerlerinde fındık ziraatına müsait olmayan topraklar fındığa tahsis edilmiştir.

    2- Toprak, fındık ziraatının gerektirdiği gibi hazırlanmaz.

    3- Fidanlar iyi cinslerden seçilmez.

    4- Fidan dikme usulümüz sakattır.

    5- Fındıklıklarımız her türlü tımar ve bakımdan mahrumdur.

    6- Hastalıklarla ve haşerelerle mücadele edilmediğinden ağaçlar haşere ve hastalık yuvası halinde bulunmaktadır.

    7- Başka memleketlerde fındıklıklar özel oluşturulmuş bahçe halinde iken, bizde yabani bir orman manzarası arz eder. Diz kapaklarına kadar yükselen yabani otlar, hasadı olumsuz etkilemektedir.”

    Vedat Nedim Bey, bu sorunların düzelmesiyle verimliliğin artacağını ifade ve o yıllardaki devletçilik

    prensibine uygun yapılanmaları da önerir, “Fındık işi, bir Devlet işidir” der…

    Birkaç yıl sonra, 1935’te toplanan Fındık Kongresinde de benzer sorunlar ve çözüm önerileri gündeme gelir. 17 Ekim 1935 tarihli Ulus gazetesinde yayınlanan, Fındık Kongresi Tarım Komisyonu tarafından hazırlanan kapsamlı raporda 22 maddelik öneri şu üç başlıkta sıralanır:

    1- Yeni yapılacak fındık bahçelerinden alınacak tedbirler.

    2- Mevcut yetişmiş fındıklıklarda yapılacak bakım, tımar ve ıslahat.

    3- Fındığın devşirilmesi, harmanı ve pazara kuru, temiz, çeşitlere ayrılmış (sınıflandırılmış) fındık çıkarılması…

    Vedat Nedim Bey’in tespitlerini ve Ulus gazetesindeki haberi, fındık üretimi ve ticaretiyle ilgilenen Meclis Üyemiz Çetin Topaloğlu’na aktardığımda “Durum o günden beri değişmemiş demek. Sorunlar da çözüm önerileri de aynı” dedi…

    İsmail Şen





Galeri

İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri
Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?


Tarım ve Orman Bakanlığı (Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı)/Kamu Spotu-2