İstanbul Ticaret Borsası

               

  • HABERLER
  • TARIMDA TÜKETİM HACMİNE GÖRE ÜRETİM PLANI YAPILMALI
Başvuru Yapan: Gerçek Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.

Başvuru Yapan: Tüzel Kişi

4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.


T.C. Kimlik No (*)

:     


Ad Soyad (*)

:     


E-Posta (*)

:     


Telefon (*)

:     


Faks (*)

:     


Geri Dönüş Tercihiniz

:    


Adres (*)

:     



İstenilen Bilgi / Belge (*)

:     


(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.



    TARIMDA TÜKETİM HACMİNE GÖRE ÜRETİM PLANI YAPILMALI
    (10.08.2017 . 17:18:28) (Okuma: 3152)

    İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, Ağustos ayı Meclis toplantısında yaptığı konuşmada tarımda tüketim hacmine göre planlama yapılması gerektiğini belirterek, “Planlama köylüye bırakılmamalı” dedi.

     

    Ülke çapında her ürün için planlama gereğinin bulunduğunu belirten Kopuz“Biz üretim planlamasını köylüye bırakırsak, geçen yıl para getiren ürünü gören çiftçi, ertesi yıl da o ürünü ekiyor ve bolluk olduğu için zarar ediyor. O yüzden, bu planlamayı Tarım İl Müdürlüğünün yapması lazım. Keyfiliği tamamen ortadan kaldırmalıyız ki, ne üretici ne de tüketici mağdur olsun.

     

    Bu bağlamda şunu da söylemem gerek. Normal şartlar altında Nisan-Mayıs gibi duyurulmuş olması gereken 2017 üretim yılı desteklemelerinin henüz açıklanmamış olması, 2 milyonun üzerindeki çiftçimizin önünü görmesini engelliyor. Sonbahar başında ekim yapılacağını düşünürsek, bu desteklerin ivedilikle açıklanması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

     

    Bakanlığın et ithalatını bitirme planlarından memnunuz

     

    Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen kabine değişikliğine de değinen Başkan Ali Kopuz“Yeni kabinemize başarılar diliyorum. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına getirilen Sayın Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba’yı gönülden tebrik ediyorum. Biliyorsunuz Borsa olarak tarım ve hayvancılık bizler için çok önemli. Bu makamlara gelen isimlerin de, işlerinde ehil olmaları gerekiyor. Yeni Bakanımız da, konusuna ne kadar hâkim olduğunu yaptığı ilk açıklamalarla gösterdi” dedi.

     

    Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba’nın, et ithalatını 3 yıllık bir süre içerisinde bitirme yönündeki planlarını memnuniyetle karşıladıklarını belirten İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, şöyle konuştu: “Tabi bir süre önce bazı kesimler, et ithalatı sürekli olacakmış gibi bir yaygara kopardılar. Ancak daha önce de söylediğim gibi, bizim ülke olarak büyüme hedeflerimizi tutturmamız şart. Bu büyümemin gerçekleşmesi için de, enflasyonun kontrol altına alınması lazım. Bunu sağlamak amacıyla alınan tedbirlerden biri de, kısa dönemli et ithalatıydı. Nitekim Et ve Süt Kurumu ithalata başlamadan evvel 30 lira civarında olan Karkas et fiyatları, ithalat sonrası 25 lira civarına düştü.

     

    Demek ki bu ithalatın etkisi bir şekilde piyasaya yansıdı ve faydası görüldü. Ayrıca geçtiğimiz hafta; uzun süredir çift hanelerde bulunan enflasyon,  genel iktisadi politikaların da etkisiyle, bu ay yeniden tek haneli rakamlara düştü ki, az evvel de bahsettiğim gibi birincil hedefimiz budur.”

     

    Ette satış KDV’si de düşmeli

     

    Etteki alış ve satış KDV’sindeki farkın sorun doğurduğuna dikkat çeken Başkan Ali Kopuz, bu durumun sektörü zorladığını ifade etti: “Biliyorsunuz ette alış KDV’si yüzde 1, satışta ise yüzde 8 oranında. Bu, sektörü zorlayan bir durum... Alış ve satıştaki KDV’nin birbirine eşitlenmesi lazım. Biz bu talebimizi doğrudan Bakanlığa ilettik. Bu düşüş sağlanırsa, bahsettiğim %7’lik KDV farkını vatandaşa indirim olarak yansıtabiliriz diye düşünüyorum. Bu sayede, milletimiz daha düşük fiyatla evine et götürebilecektir.”

     

    Küresel ekonomi toparlanıyor

     

    Küresel ekonomik durum ve Türkiye’ye yansımalarını da değerlendiren Ali Kopuz“Özellikle Çin’de görülen değişimler, küresel toparlanmanın beklenenden daha iyi olacağına işaret ediyor. Birkaç haftadır hep ifade ettiğimiz gibi, küresel ekonomi için büyüme tahminleri yukarı yönde revize ediliyor. Fitch tarafından 2017 için büyüme tahmini yüzde 2,9'dan yüzde 3’e ve 2018 büyüme tahmini de yüzde 3,1'den 3,2'ye çıkarıldı.

     

    Aynı şekilde geçtiğimiz hafta IMF, “Güçlenen Toparlanma” başlığıyla yayınladığı ekonomik görünüm raporunda, Dünya ekonomisindeki iyileşmenin ivme kazandığını vurguladı.

    Uluslararası Para Fonu; İngiltere ve Suudi Arabistan ve ABD’ye yönelik büyüme beklentilerini bir miktar düşürürken, Euro Bölgesi, Japonya ve Çin'e ilişkin büyüme tahminlerini ise yükseltti. Euro Bölgesi'ne ilişkin bu yılki büyüme tahmini yüzde 1,7'den yüzde 1,9'a ve 2018 tahmini de yüzde 1,6'dan yüzde 1,7'ye yükseltildi.

     

    Ayrıca beklentilere göre Avrupa’daki büyüme, Türkiye’ye ilişkin olumlu beklentilere paralel olarak hızlanacak. Diğer yandan, Euro Bölgesindeki ülkelerin toparlanması da, bizim ihracatımızı olumlu etkileyecek” dedi.

     

    Önümüzdeki dönem Türk reel sektörü için önemli bir fırsat

     

    Büyüme beklentilerinin artırıldığına dikkat çeken İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, bu iyimser havanın değerlendirilmesi gerektiğini söyledi: “Bizim de içerisinde bulunduğumuz “gelişmekte olan ekonomilere” yönelik bu yılki büyüme beklentisi yüzde 4,5'ten yüzde 4,6'ya yükseltildi. IMF ekonomistleri, 2017 yılında Çin'in % 6,7' Hindistan'ın ise % 7,2 büyümesini bekliyor.

     

    Geçtiğimiz haftalarda, dünyadaki bu iyimser durumun, ülkemiz ekonomisi için önemli bir fırsat olduğunu defaatle ifade etmiştim. Bu raporlarda da görüyoruz ki, önümüzdeki dönem Türk reel sektörü için önemli bir fırsat. Bu dönemi iyi değerlendirirsek, ekonomimizde bir sıçrama yaşayabiliriz.

     

    Dün Haziran ayı sanayi üretim verisi açıklandı. Yılın 2. Çeyreğinde yüzde 4,6’lık üretim artışı var.

    Dış ticaret, enflasyon ve sanayi üretimi verilerini birlikte değerlendirdiğimizde, İstanbul Ticaret Borsası olarak 2. çeyrekte %7,5’lu bir büyüme oranını yakalayabileceğimizi düşünüyoruz.

     

    Yani, 2. çeyrekte Çin’in bile üzerinde büyüme oranı yakalayabiliriz. Dünya krizle boğuşurken, biz istikrarla büyümeye devam etmiştik. Şimdi ise, özellikle Euro bölgesinde görülen toparlanma ile beraber bu başarı öykümüzü devam ettireceğiz. Zaten bir yerlere gelmek istiyorsak, dünya ortalamasının üzerinde büyümemiz şarttır.

     

    Yalnız bu arada, bazı ülkelerin korumacı ticaret politikalarına yönelmesi, bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyebilir. Bu durumu da takip etmeliyiz.”

     

    Uluslararası Doğrudan Yatırımlar artarak sürüyor

     

    Türkiye’ye gelen yabancı sermaye yatırımlarının kesilmediğini belirten Başkan Kopuz, bu durumun Türkiye’nin gücünü ve potansiyelini yansıttığını belirterek şöyle konuştu: “Ekonominin bir de uluslararası yatırımlar yönü var. Yabancı yatırımcılar, yatırımın nereye ne zaman yapılacağını çok iyi biliyorlar. Paralarını güvensiz bir yerde riske etmezler. Bugün baktığınızda ilk 5 ayda 5 kıtadaki ülkelerin yatırımcıları, bazı kesimlerin yoğun karalama kampanyalarına rağmen, ülkemize yatırımdan vazgeçmedi. 16 Nisan halk oylamasının piyasadaki olumlu sonuçlarına da, hep beraber şahit olduk.

     

    Ocak-Mayıs döneminde gelen Uluslararası Doğrudan Yatırımlar, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artışla 4,7 milyar doları geçti.

     

    Alışılagelmiş yatırım kaynakları olan Amerika ve Avrupa'dan gelen yatırımlar azalmadı, üstüne üstlük Körfez ülkeleri ve Uzak Doğu Asya'dan gelen yatırımlar arttı.

     

    Türkiye, 2002 yılına kadar 15 milyar dolar yatırım çekebilen bir ülke iken, 2003'ten bu yana geçen 14 yıllık sürede bu rakam 185 milyar doları buldu.

     

    Ancak konu kendi ülkemizdeki yatırımcılar olunca artık güvenli bir limana dönüşen ülkemizin bize yarattığı fırsatlardan yeteri kadar yararlanamıyoruz.

     

    Maalesef, Türkiye’deki faiz oranları halen hiçbir yerde görülmemiş şekilde yatırımcıya da tüccara da engel teşkil ediyor. Bankaların faiz oranlarının yatırımcıya yıllık maliyetleri %20-21’ler civarında. Bu rakamlar çok yüksek. Bunu yapacağınız ticaret ile karşılayamazsınız. Türkiye’nin böyle büyümesi mümkün değil.”

     

    Faiz oranları, yatırımın önündeki en büyük engeldir

     

    Konuşmasında düşmeyen faiz oranlarına ve ekonomiye olumsuz etkisine de dikkat çeken Ali Kopuz, bu durumun yatırımların önündeki en büyük engel olduğunu ifade etti: “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçtiğimiz günlerde bankaların karlılık oranlarıyla ilgili yapmış olduğu açıklamayı, yürekten destekliyorum. Bankalar bizleri bu kadar yüksek faizlere mahkûm etmemelidir. Biz Odalar ve Borsalar Birliği camiası olarak, faizlerin düşmesi için elimizden geleni yaptık ve yapmaya gayret ediyoruz. Nefes Kredisi ile 27 bin firmaya, %9,9 gibi düşük faizle, toplam 5 milyar liralık kredi imkânı sağladık. Bu sadece TOBB’a bağlı oda ve borsaların elini taşın altına koymaları ile oldu. Kredi Garanti Fonu ile 250 milyar liraya kadar yeni kredi hacmi sağladık. İhracat kredilerinde kefalet hacmini %85’ten %100’e çıkarttık.

     

    Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesi ile Odalar ve Borsalar olarak “finansmanda inovasyon” yaptık.  Bizler bunları yaptık ama bankalar hala faiz düşürmemekte ısrar ediyor. Bunu anlamak mümkün değil. Özellikle devlet bankaları, şu yüksek faiz sevdasından bir an önce vazgeçmeli. Bu faiz oranları, yatırımın ve girişimin önünde en büyük engeldir.”

     




Etkinlik Takvimi
İstek, öneri, memnuniyet ve şikayetlerinizi belirtiniz.
Sektörel Sorun ve Çözüm Önerileri



Dijital Tarım Pazarı'na (DİTAP) nasıl üye olunur?