Başvuru Yapan:
Gerçek Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
Başvuru Yapan:
Tüzel Kişi
4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.
T.C. Kimlik No (*)
:
Ad Soyad (*)
:
E-Posta (*)
:
Telefon (*)
:
Faks (*)
:
Geri Dönüş Tercihiniz
:
Adres (*)
:
İstenilen Bilgi / Belge (*)
:
(*) Zorunlu alanların doldurulması gerekmektedir.
TEMMUZ AYI MECLİS TOPLANTISI YAPILDI
(15.07.2016 . 03:20:51) (Okuma: 3363)
İstanbul Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı İlhan Koyunseven:
“Karşılıksız Çekte Para Cezası Gereksiz”
İstanbul Ticaret Borsası Meclisinin Temmuz ayı olağan toplantısı 14 Temmuz 2016 Perşembe günü Borsa’nın Sirkeci’deki merkezinde gerçekleştirildi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlhan Koyunseven, ekonomik ve siyasi gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Önce Atatürk Havaalanı, ardından da Medine saldırılarını gerçekleştiren DAİŞ terör örgütünün bu eylemlerini değerlendiren İlhan Koyunseven, “Kendilerini “Müslüman” olarak tanımlayan DAİŞ terör örgütü bayramın hemen öncesinde, alçakça planlarını devreye sokarak masum vatandaşlarımızı hedef aldı. Bu insanların İslam ile alakaları yok. Hatırlarsanız, İslam adına savaştıklarını iddia eden bu caniler Mekke’ye de saldırı düzenlemişlerdi. 10 gün önce ise bu kez bir Ramazan günü Medine’ye bombalı saldırı düzenlediler. İslam’ın kutsal topraklarına bile saldırma cüretini gösterenlerin, İslam’ı temsil ettiğini hiç kimse iddia etmesin. Bunların İslam’ın temel ilkelerini yok sayarak yaptığı ardı arkası kesilmeyen bu katliamlar, aynı zamanda İslam’a karşı da işlenen cinayetlerdir. Ben bu saldırılarının Rusya ve İsrail ile ilişkilerimiz normalleşme safhasına girmesinin hemen ardından gelmesini de bir tesadüf olarak görmüyorum” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım tarafından bayram öncesinde açıklanan ekonomik paket ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Koyunseven, “Bu 20 maddelik ekonomik tedbir paketini incelediğimizde iş dünyası için adeta bayram hediyesi şeklinde düzenlemeler olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu. İstanbul Ticaret Borsası’nın 2014-2018 yıllarını kapsayan bir Stratejik Plan ve buna bağlı olarak hazırlanan Yıllık İş Programları çerçevesinde çalışmalar yaptığını hatırlatan İlhan Koyunseven, “Yönetime geldiğimiz yıldan beri öncelikli olarak gündemimize aldığımız önemli sorunlar var. Finansman Sorunları, Dış Pazarlara Kolay Erişim, Girdi Maliyetleri, Bürokratik Süreçlerin İyileştirilmesi… Bu konularda çeşitli girişimlerde bulunduk, hükümet üyelerimizle bir araya geldiğimizde bu sorunlarımızı ifade ettik.
Bugün memnuniyetle görüyorum bu konularda önemli adımlar atılıyor. Vergilerle ilgili yapılan çalışma bizim her ortamda ifade ettiğimiz bir talepti. Bir iş yapıyorsunuz elli çeşit vergi, resim ve harç ödüyorsunuz. Bunun sadeleştirilmesi lazımdı. Damga vergisi de ayrı bir mesele idi. Bir sözleşme yapıyoruz, kaç nüsha ise o kadar artan bir damga vergisi ödüyorduk. İnşallah bu paket ile Girdi Maliyetlerimiz içerisinde önemli bir yer tutan vergi, resim ve harçlarda indirim ve sadeleştirme talebimiz karşılanmış olacak. Borsa üyelerinin yakından ilgilendiği birçoğumuzun da içinde olduğu tarım sektöründe yatırım teşvik belgesi kapsamındaki binalardan ve arazilerden emlak vergisi alınmaması ve tarım desteklerinin yıl içerisinde iki kez verilmesi ile ilgili bir düzenleme yapılıyor. Borsalarla ilgili de bir gelişme var. Sertifikalı Ürün Borsası’nın kurulması gündemde… Bu konuyu TOBB ve Bakanlık koordinasyon halinde yürütüyor. Bu sistemin kurulması ile üretici ile toptancının buluşacağı her iki taraf için güvenli bir ticaret alanı oluşacak. En önemli sorunlarımızdan biri olan finansman sorunu ile ilgili de çalışmalar var. Biliyorsunuz Merkez Bankası faiz düşürüyor ama bankalar hala bu düşüşe ayak uyduramadı. Teminatların düşürülmesi ve menkullerin de teminat olarak gösterilebilmesinin sağlanması ile kredi maliyetlerimizde de bir düşüş olacaktır. Sadece yük taşıma amacıyla kullanılan kamyon ve kamyonetlere ÖTV muafiyeti getiriliyor. Bizler hepimiz toptan ticaretin içindeyiz. Birçoğumuz taşıma işini kendisi yapıyor, birçoğumuz da bu hizmeti dışarıdan alıyor. Bu düzenleme de araçlarını yenileyecekler için bir fırsat, hizmet alanlar için ise maliyet düşüşü anlamına geliyor. Dış ticaret yapan arkadaşlarımız bilirler, bir ihracat için birçok farklı kurumda işlemler yürütülüyordu. Yeni düzenleme ile dış ticaretle ilgili yetkiler Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nda toplanacak. Bu başarılırsa karmaşık bürokratik süreçlerde zamanımızı artık kaybetmeyeceğiz. Ayrıca ihracatçılara yeşil pasaport verilmesi düzenlemesi de gündemde. Ayrıca şirket kuruluşunun ve tasfiyesinin kolaylaştırılması da bürokratik süreçleri rahatlatacaktır. Bölgesel bazlı teşviklerin yanı sıra proje bazlı teşviklerin de hayata geçirilmesi de yatırım ortamının iyileşmesini sağlayacaktır.
Hükümetimizden beklentimiz bu konularda belirtilen adımların bir an önce hayata geçirilmesidir. Yalnız değinmek istediğim bir konu var ki o da bu çekte para cezası ve hapis cezası meselesi. Biz karşılıksız çekte hapis cezasını sonuna kadar destekliyoruz. Hapis cezası bu konuda yeterince caydırıcı bir tehdit... Para cezası ise zaten çekini ödeyemeyen bir tüccarın daha zor duruma düşmesine neden olacaktır. Yani niyetimiz üzüm yemek olursa bu üzümü hep beraber yeriz yoksa bağcıyı döversek bu işten kimse karlı çıkamayız” dedi. Avrupa Birliği müzakerelerinde 33 numaralı Mali ve Bütçesel Hükümler başlıklı faslın da açılmasıyla açılan fasıl sayısının 16’ya ulaştığını hatırlatan İSTİB Başkan Yardımcısı İlhan Koyunseven, “Brexit örneği önümüzde kanlı canlı dururken müzakerelerin canlı tutulmasını ve isteğimizin Avrupa kamuoyu önünde bir kez daha belgelenmesini önemli buluyorum. Brexit, yani İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması, Avrupa’daki dengeleri değiştirecek ağır ve sancılı bir sürecin habercisi. Bu sürecin önümüzdeki üç yıl içerisinde Avrupa Birliği’nin ekonomik büyümesini düşüreceği ekonomik raporlarda yerini almaya başladı. Bu dönemde önemli bir güç kaybı yaşayacak olan AB ile Türkiye’nin gücünü birleştirmesi her iki tarafa da olumlu katkı sağlayacaktır” dedi.